Galatasaray-Karpaty macinin ogrettigi 10 sey

Senelerdir cesitli platformlarda, Ridvan Dilmen’in aslinda ne kadar kotu bir yorumcu oldugunu, ne kadar art niyetli yorumlar yaptigini, bulundugu konumun verdigi gucle, sinsi yorumlar yaparak kamuoyunu yonlendirmeye calistigini anlatmaya calisip dururum.
Ilk baslarda Ridvan’in tarafsiz oldugu yalanina inanmis Galatasaraylilar dahi cogunluktaydi. Neyse ki, en azindan Galatasaraylilar arasinda kendisine itibar edenin pek kalmamis olmasi benim acimdan sevindiricidir.
Hala kalmissa da, dun aksam Fenerbahce’nin Young Boys maglubiyeti sonrasi yaptigi programi bir yerlerden bulup izlemelerini tavsiye ediyorum. Turk Spor televizyonculugu acisindan yuzkarasi bir programa imza atti Ridvan Dilmen. Arkadasi Aykut Kocaman’i korumak icin atmadigi takla kalmadi. Bir nevi benim su yazida ongormus oldugumu da gerceklemis oldu. Fenerbahce’nin uzun yillardir sergiledigi en rezil sezon acilisi performansini acaba Daum, Rijkaard veya herhangi bir baska yabanci hoca gerceklemis olsaydi, Ridvan dun kamuoyuna ne gibi mesajlar verirdi tahmin edebilirsiniz. Ancak burasi Turkiye ve burda ahbap-cavus iliskileri her zaman yururluktedir.
Ridvan Dilmen’in butun bu arka cikmalarina ragmen, Aykut Kocaman’in Fenerbahce’de cok kalici olamayacagi simdiden belli oluyor. Aykut’un kisiligi, daha onceki yazimda degindigim, bilincaltindaki surekli kendisini one cikarma gudusu, buyuk takim hocaligini kiviramaz.
Saha kenarindaki surekli sikintili, bir seylerden memnun olmayan, asik suratli ifadesiyle, buyuk bir camiaya umut veremez. Hic kimseden ornek almadiysa, Mustafa Denizli’nin yapmacik da olsa, en zor zamanlarinda cevreye gulucuk sacmasindan ornek alsin.
Her basin demecinde, oyuncularini isim vererek kamuoyuna sikayet ederek, buyuk takim yonetemez. Hic kimseden ornek almadiysa, Mourinho’ya baksin; oyuncularinin uzerindeki baskiyi medyayi kendisine yonelterek nasil aliyor diye. Aykut ise tam tersini yapiyor; surekli verdigi mesajlarla futbolcularini hem medyaya hem de taraftarina hedef gosteriyor. Bunu yapan bir hocanin basarili oldugunu daha tarihler yazmadi.
Bakin ben O’nu da keserim, bunu da keserim, burdaki tek otorite benim gosterisi yapip, gelir gelmez Alex’le ters duserek, buyuk takim hocasi olunmaz. Hic kimseden ornek almiyorsa, Lincoln’le takisip, sezon sonunda hem kendisinin hem de futbolcusunun takimdan ayrilmasina sebebiyet veren Bulent Korkmaz’a baksin; sene sonunda hem kendisinin hem de Alex’in Fenerbahce’de olmayacagini simdiden gorsun.
Ben her konuda icimdekini soylerim, ben oyle boyle durustum ki, akliniz almaz mealinde medya iliskileri yuruterek buyuk takim hocasi olunmaz. Guiza’yi satamazsak, yararlanmak zorunda kalacagiz O’ndan cumlesini icinden gecirebilirsin, ama milyonlara deklare edemezsin. Hic kimseden ornek almiyorsa, selefi Daum’a baksin, politik aciklama nasil yapilir gorsun.
Velhasil-i kelam, Aykut’un sezonu bitirmesi benim acimdan sasirtici olur.
Ridvan’in bu tarafli yorumculugunun bedelini odeyip issiz kalmasi ise sasirticiyi gectim, surpriz olur.
Ne ben Rosicky’i Galatasaray’da gorebildim, ne de Rosicky ilk cikis noktasinda yarattigi imajin altini doldurup su anda oldugu yerden cok daha buyuk yerlere gelebildi. Bunda en buyuk pay hic kuskusuz son derece sanssiz bir sekilde yasadigi sakatliklardi.
Iste bu kelime Galatasaray’in son yillardaki transferlerinde anahtar kelime haline geldi neredeyse. Muthis isimleri olan, ama son donemlerde mutlaka sakatliklarla bogusmus yildizlara yoneliyoruz genelde. Gunumuz futbolunun, sahada yuzde yuzunu surekli verebilecek isimlerle oynanmasi gerektigini unutarak.
Bu yuzden, henuz gerceklesmedigi halde gerceklestigi iddia edilen, Rosicky transferi de Galatasaraylilarin kafasinda butun sene boyunca o senelerdir hemen tum futbolcularina yonelik tasidiklari endiseyi beraberinde getirecektir: Tamam adam cok iyi ama, ya sakatlanirsa?
Yine de insane Rosicky gibi bir isme burun bukemiyor. Tesaduf bu ya, gectigimiz Pazar gunu Rosicky’i Emirates Cup’ta ciplak gozle izleme firsati bulmustum. O zaman da yazimda bir cumleyle gecirmis olsam da, Rosicky bana sakatliginin urkekliginden oldukca siyrilmis gozukmustu. Elbette, bir hazirlik maciyla ne kadar degerlendirebileceginiz muamma, ancak bazi hareketleri artik kafasinda ya sakatlanirsam korkusu olmadan yapabilmesi, bir futbolcunun sakatliktan kurtulma yolunda verdigi en onemli isarettir. Rosicky’de bunu gordum. (Rosicky’nin cektigim bir iki resmini asagida bulabilirsiniz.)
Rosicky’nin Arsenal’in zengin orta sahasinda onemli bir alternatif oldugunu da gordum. Hatta Arsene Wenger, mac oncesi skorbordlardan canli yayinlanan roportajinda, orta sahada sayi olarak bir kisi eksik olduklarini ve bir transfer daha yapacaklarini soylemisti taraftarlara. Hal boyleyken, kelle olarak bir kisi eksik olduklarini dusundukleri bir yerdeki onemli bir oyuncusunu neden biraksin Wenger? Pek anlamiyorum. Bu nedenle bu bazi sitelere ucurulan haberin, tipik olarak, oyuncuyla anlasildi ama klubu puruz cikardi seklinde baglanacagini dusunuyorum.
Hazir bu bazi siteler demisken, son iki senedir moda olan bu durumun da Galatasaray’a dair nefret ettirenler listesine girdigini soylemek isterim. Kah Galatasaray dergisinde bir pozisyonda bulunanlar, kah bir yonetici tanidigi olanlar, ortalikta kendi egolarini tatmin veya baska sebeplerle isimler ucuruyorlar ve insanlarin duygularini somuruyorlar. Hadi bu kisilerin ucurduklari duyumlarin dogru oldugunu varsayalim. O zaman ortada cok daha buyuk bir sorun var. O kadar kuculmus ki bazi isimler, bu sitelerdeki cocuklara haber ucuruyorlar. Ne mantigi vardir bunun? Bu haberleri ucuran gerizekali midir, moron mudur? Bu isten ne kazanmaktadir? Sorgulamak lazim.
Bu haberleri ucuran yoksa da, Fossacimbom, Turkspor.net gibi komedi sitelere hala girip onlarin haberlerinin pesinden gidenlere gulmek lazim.
Neresinden bakarsaniz bakin, asagi tukurseniz sakal, yukari tukurseniz biyik durumu.
Sonuc olarak, her seye ragmen, umarim Rosicky Galatasarayli olur. Umarim son senelerde isimli gelip, buyuk hayalkirikligi yaratanlardan biri olmaz. Umarim Galatasaray artik bir kac sene O’nun mevkisine isim aramaz.
© 2009 ·gian'ın sesi by TNB