Her seyine taptigim adam olarak HAGI


Bu satirlari okuyacak olanlar, eger objektif olmadigimi dusunuyorlarsa, bu cumlenin sonundaki noktadan sonra okumayi biraksinlar.

Hagi, benim icin, ailemden sonra en sevdigim insandir.

Bir coklarinin aksine, huysuzluklarini bile takdirle karsilarim, adam gibi adamligina, haksizliga tahammul edemeyisine, yalanin-yavsakligin hakim oldugu bir camiada dogrucu Davut olmasina baglarim.

Hagi benim icin bir idoldur.

Bu manada, Hagi'nin Galatasaray'in basinda o bayildigim, insanin icini isitan gulusuyle sahaya cikacak olmasi, hem de yeni stadyumda bunu yapacak ilk Teknik Direktor olmasi benim icin mutluluk kaynagidir.

Galatasaray'a gonul vermis herkesin de bu dusunceler icerisinde olmasini beklerim.

Ancak bunun gercek olmadigini da biliyorum. Simdiden Hagi'nin teknik direktorlugunu sorgulayanlar, Hagi'yi futbolcu olarak cok begenirdim, ama teknik adamligi felaket yeaa diye ahkam kesen ahmaklar ortaya cikmistir, sesleri de bayagi cikacaktir. Galatasaray'in taa Lucescu'dan beri her hocasinda oldugu gibi, hocasindan nefret eden bir grup ve hocasini seven bir grup olarak ayrismamasi imkansiz gibi gorundugunden bu durumu normal karsilayalim. Ancak bu savlarin icerigi dolu mu, gelin bir bakalim.

1. Hagi, Galatasaray'a Fatih Terim'in istifasi sonrasi geldigi ilk sene, Galatasaray'in belki de 25 senesinde en dibe vurdugu anda dahi kalan 8 macta, o takimi bile silkelemis, mucadeleci futbolun kivilcimlarini ortaya cikarmistir.

2. Sonraki sene, Galatasaray rakiplerine gore zayif kadrosuyla yarisin icinde olmus, belki de tarihindeki en iyi derbi performanslarini sergilemis, Besiktas'i kendi sahasinda yenmis, deplasmanda penalti kacirdigi ve rakibi ezdigi macta berabere kalmis, kendi sahasinda Fenerbahce'yi yenmis ve deplasmanda yine rakipten iyi oynadigi ve bir sonraki maddede deginecegim macta Fenerbahce'ye abuk bir golle 1-0 yenilmis, kupada ise finalde rakibini 5-1 ile surklase etmistir.

3. Ancak, 5-1'lik o galibiyetin hemen sonrasinda oynanan Genclerbirligi macinda, hem yorgunluk hem rehavet sonrasinda kendi evinde kaybettigi 3 puan, sampiyonlugu kacirmasina sebep olmustur. Hemen herkesin hatirlayabilecegi gibi, Gencler maci kazanilsa 1 puan geride Kadikoy'e gidecek olan Galatasaray'in, belki de tarihinde ilk kez Galatasaray karsisinda ayagi titreyerek maca cikan Fenerbahce onunde galip gelme olasiligi cok fazlaydi. Ancak 4 puan farkla, kazanilsa dahi cok seyin degismeyecegi bir ortamda gidilmesi, o mactaki maglubiyeti getirmistir.

4. Galatasaray, o sene yine de 76 puan toplamistir. Bugunun Galatasaray'inin imrenerek baktigi bir puandir bu. Sampiyonluk kacirilmistir, ancak kaptirilan takim belki de tum Fenerbahce tarihinin en iyi takimi olan Alex'li, Tuncay'li, Anelka, van Hooijdonk, Aurelio, Luciano'lu Fenerbahce'dir. Ki bu takim da oynanan 3 macta ezilmistir.

5. Tum oyuncularindan kapasitelerinin ust limitlerinde verim almis, disiplinsizlige goz yummayip, kimilerince inatcilik olarak degerlendirilmesine ragmen Umit Karan gibi isimlere ambargo koymus, Necati ve Hakan Sukur'den 18'er golluk katkilar alacak, hep sisteme bagli-taktik disiplini icerisinde bir takim yaratmistir.

6. Hagi o sene Hincal Uluc tarafindan gencleri oynatmiyor diye yerden yere vurulmustur. Oysa biraz iyi hatirlayan bilir ki, Arda'lari ve nice gencleri AEK hazirlik macinda ilk oynatan Hagi'dir. O oyunculara elbette tecrubeli kadro icinde henuz 17 yaslarindayken daha fazla gorev vermemis ama takima ayak atmalarini saglamistir.

7. Bir sonraki sezon 83 puanla sampiyon olacak Gerets'li Galatasaray'a mucadeleci, kazanma arzusu yuksek, karakterli bir takim birakmistir. Belki de kendisi kalsa o sampiyonlugu tadacak hoca olacakti.

8. Sezon icinde yoneticilik anlaminda bunamis Ergun Gursoy, Ayhan Akbin tadinda adamlarla muhatap olmus, Canaydin yonetiminin zayifligi altinda hem yipranmis hem de yonetim tarafindan yipratilmistir. Abartili bir olay sonrasi taraftarin da sirtini donmesiyle, kolu kanadi kirilmistir. Buna ragmen dogru bildiginden sapmamis ve Galatasaray'a da hicbir zaman sirtini donmemistir.

Maddeler daha uzatilabilir. Ancak Hagi'li 2004-05, benim Galatasaray tarihinin en rezil 10 senesindeki en gurur duydugum sezonlardan biridir.

Hagi'nin o sezon sonunda gonderilmesi ayiptir. Iste o ayibin temizlenmesi bu sacma sapan konjonkture denk gelmis olsa da guzeldir.

Hagi, Galatasaray'da yine zayif bir kadronun basina geciyor. Yine zayif, yipranmis, nefret edilen bir yonetimin hocasi olarak. Bu manada dezavantajlari cok. Ancak benim diyen ulemadan, benim diyen mavi kanli Galatasarayli'dan daha Galatasarayli olarak, boylesine bir gunde elini tasin altina koymaktan kacinmamis, herkesin fark yeme beklentisinde oldugu Fenerbahce oncesi Galatasaray hocasi olarak adam gibi adam oldugunu bir kez daha gostermistir.

Su rezil takimin, su rezil yonetimin, su rezil taraftarin icinde icimi isitacak tek unsurun gulusunle, tekrar yuvana hosgeldin HAGI'm!
Devamı

Kisiliksiz bir camiayi silkelemek icin: FATIH TERIM


Bu noktaya gelmek cok aci. Ne hayaller kurduk 1 sene once Rijkaard Galatasaray’a geldiginde. Lakin olmadi. Galatasaray’in vucudu kabul etmedi bu asiyi.

Bugun geldigimiz noktada, hocalarindan nefret eden bir yeteneksiz futbolcu toplulugu, dengesi iyice bozulup, hata uzerine hata yapan bir teknik adam ve basiretsizligi artik spor tarihi kitaplarina gececek bir yonetimle karsi karsiyayiz.

Daha onceki yazilarimda da degindigim gibi, kisiliksiz bir takimiz artik. Kisiliksiz bir camiayiz. Gozbebegimiz kaptanimiz dedigimiz oyuncu dahi, mutlulugu Milli takim kampinda buldugu icin, kendini orda feda ediyor. 3,5 milyon euro maas verdigin oyuncuyu tu kaka ediyorsun, adam mutsuzluktan kafa izni alip ulkesine gidiyor. Federasyonu eziyor, Aytekin Durmaz gibi sunepe hakemi dahi eziyor, Fenerbahce’si, Besiktas’i eziyor, samaroglanina donuyorsun. Evet, pembe formali bir samaroglanisin. Busun.

23 yasindaki veletlerin kral oldugu, bu camiada benim diyen futbolcularin sahip olmadigi imtiyazlara sahip oldugu, yabancinin, yabanci futbolcunun dislandigi, adam kayirildigi bir ortamda basarinin gelmesi cok zor. Hele ki Galatasaray gibi gelenegi guclu Teknik Adamlarla basariya ulasmak olan bir ekipseniz.

O yuzden, belki 1 sene once soylesem kendime dahi gulecegim noktadayim ben. Evet, Fatih Terim’i istiyorum. Sahada basari getirecegine dair en ufak kehanetim yok. Lanet olsun, O da muhtemelen sahada basarisiz olacak eldeki bu sunepe kadroyla. Lakin Fatih Terim geldiginde, bu gelismekte olan ama hala icinde 3. Dunya ulkesi yasayan cografyada hakim olan agalik duzenindeki gercek agaya sahip olacagiz. Artik marabalar suratimiza tukuremeyecek. Belki tarla yine hasati vermeyecek, ama 23 yasindaki velet kendini sabana kosulmus bulabilecek. Kimse Florya’nin icinde hadsizlik yapamayacak, her medya mensubu da bilecek ki, ugrasirsa cevabini alacak. Baskaninin rakip takimin baskaninin kuklasi oldugu yerde, yeri gelecek o Baskana da kafa tutacak.

Hic kimse kusura bakmasin. Gelinen noktada, artik kimse 4-4-2’ydi, 4-4-3’tu ile ugrasmasin. Kim gelirse gelsin, bu takimin herhangi bir sistemi oynayayamacagi asikar. O yuzden oncelik, sporun psikolojik duzlemindeki sorunumuzu cozmekte. Kisiliksizligimizi ortadan kaldirmakta. Vakay-i hayriye yaratmakta. Maalesef bunu yaratabilecek tek kisi de Fatih Terim’dir.

Aslantepe’deki o guzelim stadyuma, lider gitmeyelim, ama kisilikli gidelim. Umrumda degil. Bu pembe formali takimin benim takimim olduguna inanamiyorum. Bu hadsizlerin, o formayi sirtinda tasiyan edepsizlerin bu durum karsisinda herhangi bir yaptirima ugramaksizin hala piskince ayni noktada durmalarina tahammul edemiyorum..

O yuzden, seni seviyorum Rijkaard, ama gerceklerimizle yuzdeslesiyorum ve makus talihimize gulerek haykiriyorum: IMPARATOR FATIH TERIM! Hicbir sey yapamasan da, su Florya’nin soyunma odalarinda agiz burun kirsan benim icin yeter..

Devamı