Almanya 4 Avustralya 0

Sanırım bugün dünya üzerinde yüzmilyonlar Lineker'in Almanlar hakkındaki artık klişeleşmiş sözünü tekrarlıyorlar bu göz alıcı performans sonrasında. Tipik Türk yorumcusu olarak, bu performansta Avustralya'nın son derece taktik disiplinden uzak oyunun da payı olduğunu söyleyerek kolaya kaçabiliriz. Ama ne yaparsak yapalım, Almanya'nın 90 dakika boyunca tüm oyuncularıyla 90 dakika boyunca yaptığı tempoyu, her bir oyuncunun mevkiilerine göre pozisyon alma becerilerini, maçı kazanma isteklerini ve bütün bunları yapan kadronun inanılmaz genç bir kadro olduğu gerçeğini gözardı edemeyiz.

Almanların yine klasikleşmiş tabiriyle bu makina düzeninde işleyen takımında, öyle bir oyuncu vardı ki, beni şu ana kadar turnuvada Messi dahil en heyecanlandıran performansı sergiledi. Mesut Özil gerçekten olağanüstü oynadı. Her pasında, her driplinginde, her şutunda futbol zekası fışkırıyor Mesut'un. Bir kaç sene içinde, belki de bu Dünya Kupası sonrasında çok büyük takımlarda oynayacağını tahmin etmek güç değil. Türk Milli takımını seçmeyerek kariyer planlaması yolunda çok doğru bir tercih yapan, kendisini Arda-Mesut aynı takımda oynamaz muhabbeti yapacak yorumcuların mezesi yapmayan 88'li Mesut'un bundan sonraki gelişiminin de daha hızlı olacağına dair kehanette bulunabiliriz.

Ya 89'lu Müller' ne demeli? Peki bir başka 89'lu Badstuber'e? Yılların Lahm'ının henüz 83'lü olduğunu söylemeye gerek var mı? Almanlar gerçekten çok iyi bir jenerasyon yakalamış durumdalar ve başlarında da gerçekten futbolu pozitif oynamaya çalışan, belli ki her pozisyona kafa yoran bir hocaları var. Bir Galatasaraylı olarak, Allahtan Löw Aziz Yıldırım'a denk geldi de, Fener'de kalamadı demek istiyorum.. Eğer Rijkaard'la dikiş tutmazsa da, bir sonraki hoca adayım direk Löw'dür.

Almanların bu göz alıcı oyunlarıyla turnuvada en az yarı final yapacaklarını düşünüyorum. Daha üst kademeye çıkıp çıkamayacaklarını, genç oyuncuların daha büyük siklet maçlarda neler yapacakları belirleyecek. Fikstürün gelişimi izin veriyor mu bilmiyorum ama, İngiltere ile oynasalar keşke.. İngilizlere unutamayacakları bir ders verebilirdi genç panzerler.. (Oh panzerler kelimesini de kullanmış oldum.)

Avustralya'ya dönersek.. Neill ve Kewell'dan ötürü kalbimde yer tutan Avustralya o kadar kötü oynadı ki.. Bu moral bozukluğu, haksız bir kartla da olsa kaybettikleri Cahill sonrasında Avustralya'nın gruptan çıkabilecek kıvılcımı artık yakayalabileceğini düşünmüyorum.

4-0'lık bu performans sonrasında Neill da yerden yere vurulacaktır. Her ne kadar ilk golde ofsaytı bozan isim de olsa, Neill'ın bu hezimette en büyük paya sahip olduğunu söylemek haksızlık olur. Avustralya orta sahası o kadar kırılgandı ki Almanların temposu karşısında, topu alan Neill'la karşı karşıya kaldı. O manada suçun başkalarında aranması gerekir..

Kimde mi?

Galatasaray'ın transfer sezonunun başından beri peşinde olduğu Grella'da örneğin. Çok açık net söylüyorum; Galatasaray Grella'ya değil 1 pound, 1 lira dahi vermemelidir. Bütün sene boyunca eleştirmekten yorulduğum Mustafa Sarp bu arkadaştan iyidir. Hakikaten çok sinirlenmiş durumdayım. Kimler öneriyor böyle isimleri, kimler yediriyor, kimler alıyor inanamıyorum. Galatasaray Grella'yı, hatta Emerton'ı alırsa, yazıklar olsun. Bunları alacağınıza illa Avustralyalı alacaksanız Antalyaspor'lu Jedinak'ı alın. Grella'dan 3 kat iyi topçudur.

Sonuç olarak, Almanya şu ana kadar turnuvada en çok ışık saçan takım oldu. Grubun son maçında, Gana karşısında eğer fizik olarak iyi bir takıma karşı da bu performansı sergilerlerse, yazının başında belirttiğim soru işareti de ortadan tamamen kalkar ve bu genç kadro sonraki turlara daha güvenle ilerler.
Devamı

Sırbistan 0 Gana 1

Bir sıkıcı maçı daha geride bıraktık. Ama en azından Cezayir-Slovenya maçı kadar akıllarda hiçbir iz bırakmayacak bir maç da olmadı. Buna da şükür. Çeşitli notlarım:
  • Maçın en çok mesafe kateden oyuncusu, o kadar Ganalı'nın içinde Milos Krasic. Buna rağmen, Fenerbahçe ve Juventus'un peşinden koştuğu ve 15 milyon euroların telaffuz edildiği bu isim, bana en fazla 5 milyon eder gibi geldi. Bariz bir şekilde iyi bir sezon sonrası marketing'ini iyi yapmışlar. Gelecek sene örneğin CSKA'da kalsa bu futbolcu bir sonraki sezon en fazla 3-5 milyona gider.. Bir maçlık izlenimim bu.
  • Ayrıca Krasiç'in tipi tam böyle yazın tatil mekanlarında gördüğümüz çirkin Rus erkeklerine benziyor. Dobrojni, grojni?
  • Kimin kime benzediğinden hareketle, hemen belirteyim ki, Gana'nın Sırp hocası Rajevac da artık kendi ülkesine karşı oynadığından mıdır nedir, sanki sabaha kadar içmiş de onun ağırlığı ve hüznüyle sahaya çıkmış gibiydi.
  • Sırbistan'da en çok Milan Jovanovic'i beğendim. 2 sene önce bizimle ve diğer bir kaç Türk takımıyla adı geçtiğinde burun kıvırıyordum; ancak gayet iyi bir sol ayağı olan ve çok istekli bir oyuncu. Niteki spikerin söylediğine göre Standard Liege'den Liverpool'a transferi gerçekleşmiş.
  • Performansına şaşırdığım isim ise kaptan Stankovic oldu. Maça çok daha fazla ağırlığını koymasını beklerdim. Stankovic ise sadece idare etti.
  • Kuzmanovic'in yaptırdığı penaltı tam bir ahmak işiydi. Arkada bekleyen Ganalı oyuncu zaten dağınık bir isim. Ya gelişine vuracaktı dağlara taşlara, ya da kontrol edeyim derken topla dışarı çıkacaktı. Böyle heyecan yapıp elle dokunmasına hiç gerek yoktu.
  • Geçen sene ve bu sene Zigic'i alamadığımız için ise şükrettim. Birmingham'da oynayacak bu sene. Hiç başarılı olacağını sanmıyorum. Belki klasik İngiliz ortalarından bir kaç kafa golü bulur; o kadar. Galatasaray için son derece gereksiz bir forvet transferi olurmuş.
  • Gana'nın sol açığı, Abedi Pele'nin 21 yaşındaki oğlu Ayew oldukça dikkat çekti. Çok zor pozisyonlarda aslında iyi kesme ortalar yaptı; ancak bu ortaların hiçbiri yerini bulmadı. Bunda Gana'nın ceza sahasına yeterince oyuncu sokamamasının payı büyüktü elbette. Dolayısıyla Ayew'i hala izlemekte fayda var. Özellikle Anadolu takımlarımıza faydası dokunabilir.
  • Bunun dışında Gana'da öyle aman aman dikkati çeken bir oyuncu olmadı. Sadece defanstaki 15 numaralı Vorsah'ın cevval bir defans oyuncusu olduğunu söyleyebilirim. Maç boyu Pantelic, Zigic ve Lazovic'le iyi boğuştu. Nitekim 22 yaşındaki bu oyuncu Hoffenheim'da oynuyormuş. Genel itibariyle Afrikalı defans oyuncularına da pek güvenmediğimden, Vorsah'ı da sadece Anadolu takımlarımıza önerebilirim.
  • Appiah son 20 dakika oynadı ama pek gözükmedi. Yine de maçın sonunda Gyan'ın direkten dönen şutunda pozisyonun başlangıcı orta sahadan O'nun pasıyla geldi. Sakatlık belasından emin olunsa, şu 6 + 2 + 2'nin son ikisinden biri olarak aslında düşünülebilirdi. Lakin kimle antrenmana çıkarsa çıksın, sözleşme imzalamadığına göre, var bir durumları.
  • Sonuç olarak; Sırbistan bu mağlubiyetle ve ruhsuz futboluyla kupayı birinci turda kapayacağını gösteren bir başka takım oldu. Krasic böyle devam ederse, 15 milyon Eurolar erir; Juventus devreden çıkar, Fener de O'nu alır gelir. Gana ise Avustralya maçından beraberlik çıkarırsa, ikinci tur için iyice umutlanabilir. Biz tabii ne diyoruz; hepimiz Soccerooyuz diyoruz. Haydi Avustralya!
Devamı

Bir gün Fenerbahçe'de oynar mısın?

Son yıllarda Galatasaray futbolcularına yazılı ve görsel basın tarafından sıklıkla sorulan bir soru bu. Bu şekilde sorularla bilinçaltında Fenerbahçe'nin daha büyük olduğuna dair görüş yaratmaya çalışıyorlar. Sanki o futbolcunun Galatasaray'da kalması Fenerbahçe'nin lütfuna bağlıymış gibi.

Neden bu soru hiçbir Fenerbahçe futbolcusuna sorulmuyor? Bir gün Galatasaray'da oynar mısın sorusuna cevap vermek zorunda kalan bir tane Fenerli futbolcu gördünüz mü? Hayır..

Bu durumun oluşmasında, elbette Fenerbahçe'nin son yıllardaki maddi anlamdaki üstünlüğü ile, Galatasaray altyapısından yetişen Emre Belözoğlu'nun Fenerbahçe'ye gitmiş olmasının etkisi olmadığını kimse iddia edemez. Ancak www.galatasaray.to forumunda Osvaldo'nun da çok güzel belirttiği gibi, Emre Belözoğlu Galatasaray'dayken veya yurtdışında top koştururken ve hala Galatasaray tandanslı bir oyuncuyken, hakkında söylenmedik ne Fettullahçılığı kalırdı, ne de saha içi hareketlerinden ötürü Milli takımdan dahi çıkarılmasının önerilmemesi. Ancak Emre Fenerbahçe'ye geldiğinden beri, Emre'nin aynı eleştirilen agresif hareketleri, artık yüceltiliyor, takımının şevkini arttırdığı söyleniyor. Emre'nin Fettullahçılığına vurgu yapan var mı artık medyada? Yok..

İşte bu örnekte olduğu gibi, Arda başta olmak üzere Galatasaraylı oyuncular üzerinde de benzer baskı oluşturulmaya çalışılıyor. Bir gün Fenerbahçe'de oynar mısın? Bak orda para, stad, medya desteği var, Galatasaray'dan daha mutlu olursun gibilerinden. Eminim Arda'nın çevresindeki Acun Ilıcalı, Emre B. gibi abileri de bu görüşü pompalıyorlardır.

Buna rağmen Arda bugün Haberturk'e verdiği röportajda bu soruya şöyle cevap vermiş:

"Ben profesyonel futbolcuyum ama Allah beni o formayı giymeye muhtaç etmesin. Bundan daha kötü bir şey olamaz."

Tamam, Galatasaray taraftarı olarak gururumu okşayan bir cevap. Ama ben görüyorum ki, Arda ne kadar negatif cevap verirse versin, bu sorulara cevap verdikçe, bir o kadar karanlığa (yani Fenerbahçe'ye) yaklaşıyor. Kendini gücün karanlık tarafıyla olumsuz da olsa ne kadar bağlantılı tutarsan, o kadar onlara yaklaşırsın.

O yüzden benim önerim, Arda ve tüm Galatasaraylı futbolculara şu olacaktır: Bundan sonra bir basın mensubundan böyle bir soru geldiğinde, cevabınız: "Sen kimsin, haddini bil, bana bu soruyu soramazsın. Ben Galatasaray'ın futbolcusuyum. Bu soruyu git Fenerbahçeli futbolculara sor, bizde oynarlar mı diye.." olmalıdır. Aksi taktirde verilen her cevap, negatif de olsa, Fenerbahçe'nin büyük olduğu imajını pompalamaya çalışanların ekmeğine yağ sürüyor..
Devamı

Cezayir 0 Slovenya 1

Dünya Kupası'nda Rizespor-Giresunspor maçını izlemek gibi bir maç oldu. Hatta o maç bile bu maçtan daha zevkli geçebilir. İki takımda da ne dikkat çeken bir oyuncu oldu; ne de akıllarda kalan bir hareket, bir pozisyon.

Cezayir kalecisi Chaouchi'nin yediği gol, sadece İngiliz basınına malzeme verecektir muhtemelen. Böylece yeni top Jabulani suçlanabilir, Green'in yediği gol için. Bakın kaleciler topun tam olarak dönüşünü kestiremiyor denerek.

Bu 3 puan, bu grupta İngiltere ve Amerika'nın kalan iki maçını mutlak kazanması zorunluluğunu ortaya çıkarmış durumda. Cezayir'i bilmem ama, en azından bir beraberlik için sahaya çıkacak Slovenya o kadar kolay lokma olmayabilir..
Devamı

Yazın en sevindirecek haberi ne olur biliyor musun?


Senin kalman. Hele ki 6 + 178903 yabancı hakkının çıktığı bu sezonda, senin gibi bir ismin elden çıkarılması şapşallıktır. Oynadığın dönemde bu takım ligin en tepesindeydi, ne zamanki sen sakatlandın, tepe taklak olduk. Stoper oynadın, asıl yerin sol açık olmasına rağmen, takımdaki bebeler surat yapmasın diye sağ açık oynadın, takımdaki bebeler soldan sıkılıp ortaya geçince solda da hünerlerini sergiledin, forvet oynadın, o sakat denen fiziğinle Turkcell Super Lig'in kazma stoperlerine karşı savaştın.

Sakat deyip seni göndermek isteyenler, bu takıma Gökhan Zan'ları aldılar; Linderoth'lara senelerce tahammül ettiler, şimdi de sakat Grella'ların peşinde koşuyorlar..
Adam gibi adamsın. Seni çok seviyorum. Umarım kalırsın. Umarım yarın gol atarsın. Umarım yarın Avustralya kazanır.

Tıpkı Travolta gibi, hepimiz yarın Avustralyalıyız!
Devamı