16 Ağustos 2010 Pazartesi

Kuvvetli bir Anadolu takimi olarak Galatasaray

Galatasaray'in 9 senedir bize izlettigi malum deplasman maclarindan birisi daha yasandi haftasonu.

Artik o kadar kaniksandi ki bu durum, bu kadro yapisi, bu mantalite ile takimin bu hafta Bursaspor'a karsi kazanmasi halinde dahi Eskisehirspor deplasmaninda Sivas macindan cok farkli bir goruntu ortaya koymayacagini artik herkes tahmin ediyor.

Galatasaray artik kuvvetli bir Anadolu takimi. Her sene 50 kusur, 60 puanlarda puan toplayacak, zor maclarda tokezleyecek, ama arada bir sahlanip uc puana ulasacak, evinde vur-kir parcala, taraftarla daha cok galibiyet alacak, ama deplasmanda sinecek bir takim.

Bu kadronun (yonetim-futbolcu-hatta taraftar mantalitesi) degismemesi durumunda bundan farkli bir sonuc beklemeyelim. Kaniksamak lazim.

Galatasaray'a Mustafa Sarp geldiginde aynen soyle yazmistim Mayis 2009'da:

"1980 doğumlu, Bursasporlu futbolcu.

Benim için anlamı ise beni tanıyanların bildiği üzere, çok büyük.

Mustafa Sarp benim için bir simge.

Mustafa Sarp'ın Galatasaray'a alındığı gün, benim için Galatasaray'in Yıldırım Demirören'in Beşiktaş'ı haline geldiğinin tescillendiği gün olacak.

Mustafa Sarp'ın Galatasaray'a alındığı gün, benim için hala içimde bir umut olarak yaşamaya devam eden, bu klüp benliğindeki sürekli ileriyi düşünen vizyonunu kaybetmedi düşüncesinin yitip gittiği gün olacak.

Mustafa Sarp'ın Galatasaray'a alındığı gün, benim Galatasaray'ın Bülent Korkmaz'lı ya da Bülent Korkmaz'sız, Erciyessporlu Bülent Korkmaz kafasıyla hareket etmeye devam ettiğinin kanıtı olacak.

Mustafa Sarp benim için bir simge.

Kendisinden özür diliyorum. Belki de çok başarılı olacaktır yedek bir futbolcu olarak. Bilemeyiz. Ama benim için simgesel olarak, Mustafa Sarp'in alındığı gün 2009-10 sezonuna dair umutlarımın da törpülendiği gün olacak. "

Gecen bir senede geriye donup baktigimda, hic yanilmadigimi goruyorum. Galatasaray, son 9 senedir ustaca ordugu duvarlarla sonunda basardi ve 2010-11 sezonunda resmen bir Anadolu takimi haline geldi.

Ne acidir ki, bunu artik herkes goruyor. Rakip de goruyor, onemsemiyor, kendi taraftari da goruyor, umut beslemiyor. Galatasaray, her zaman transfer sampiyonu oldugu senelerde degil de, zor sezon baslangiclarinda sampiyonluga ulasan bir takim olmustur. Ama Galatasaray artik o Galatasaray degil, o yuzden hic kimsenin icinde o tarz bir umut dahi yok.

Galatasaray artik sark zihniyetinin sembolu ve bayraktari. Artik o batiya acilan pencere vizyonu yok bu takimin damarlarinda. Yozlasmis iliskiler, belirli bir standarttan uzak karar verisler, rakip takimin baskanlarinin uydusu haline gelip, ezik bir yonetim anlayisi sergilemeler var artik bugunun Galatasaray'inda.

Son 9 senede Galatasaray'a dair hicbir sey bizi sasirtmadi. Sasirtmayacak da artik. Galatasaray son 9 senede Itilmisten, Kakilmistan beter bir takim haline geldi. Basini vurdu, ezeli rakibi vurdu, dolandiricisi vurdu, Suleyman Hurma'si bile vurdu, devlet vurdu, kendi oz benliginden cikardigi futbolcusu vurdu, ayrilan efsaneleri vurdu, gelen vurdu, giden vurdu.

Artik omzumuz o kadar dusuk ki, bunu ne Adnan Polat bu vizyonuyla toparlayabilir, ne de o Kizil Elma gibi umutla bekledigimiz Aslantepe stadyumu.. Bu kadro yapisiyla, orda da hevesiniz ilk Fenerbahce macinda alacaginiz maglubiyetle kirilir nasilsa. Onu da sansla aciklariz. Oysa son 9 senedir, Fenerbahce ve Galatasaray takimlari arasindaki kadro farkini irdelemeyiz.

Galatasaray bu gunlerinden kurtulacak mutlaka. Saha disinda tekrar vizyonuyla bizi gururlandiran, bunu ilk Galatasaray dusunmustu/yapmisti dedirten, saha icinde de, kendi sahasi / deplasman farketmeksizin rakip takimi baski altina alip maclarinin yuzde 90'ini rahat kazanan takim geri gelecek. Bu yillar cile yillarimiz.

Uzuldugum, biz 1980leri, 1990lari gorduk. 2002'ye kadar altin yillarimizi yasadik.

Ama ya simdinin cocuklari? Simdinin cocuklari icin sari-kirmiziyi tutmak icin tek bir neden bile kalmadi neredeyse..

Sari-kirmizi mi dediniz? O da yok ki artik.. Genelde mor ve pembe, bulursaniz, sariya en yakin kremle idare ediniz.

6 yorum:

Adsız dedi ki...

14 yıl gelmeyen şampiyonlukları gördük,dediğin gibi eziyet günleriydi onlar ve yine uzun bir eziyet dönemi bizi bekliyor... Eski Galatasaray'ımızı istiyoruz...

16 Ağustos 2010 15:26
Baha dedi ki...

Yazilarini ozlemisiz. Iki secenegimiz var: Ya Rijkaard gidecek ya da oyun sistemine uygun kadro kurulacak. Ikincisi hayal, o yuzden Rijkaard gidecek. Ancak Adnanlari da yanina alacak. Rijkaard kariyerine yazik etti, bence ileride yine cok basarili olacak dogru duzgun yonetilen bir kulupte ancak o da kendisine daha fazla eziyet etmemeli.

Eger bu yonetim, bu kadro ve bu teknik ekip devam ederse kume dusmemeye oynariz, cunku ASY'de bile bu motivasyonla surekli kazanmak mumkun degil.

16 Ağustos 2010 18:01
Unknown dedi ki...

sevgili gian,
mustafa sarp hakkında yazdıgın o yazıyı okumustum ve sezona fırtına gibi baslayınca bizimki heralde pisman olmustur bunları yazdıgına dedim. ama sonradan tum gs camiası (ki kendilerini hiç sevmem) gordu ki mustafa sarp buyuk takım goruntusunden gittikce uzaklasan 3 buyuklerin kucuk topcularından biri. soz hakkı dogdu diye biraz da olayın siyah beyaz tarafına bakalım. bu yıl aldıgınız futbolcuları gordugumde bir zamanlar ligde ne kadar vasatın biraz ustunde topcu varsa onları takıma toplayan Y.D'yi ben de hatırladım. ali gunes, mustafa dogan, cagdas vs...
iyi futbolu oynamak istiyorsan iyi futbolcular alacaksın.

bu yıl besiktas onune geleni topladıgı o gunelrden biraz uzaklasmısa benziyor. hic degilse 3-4 taneden fazla topcu almıyor bu bile bir ilerleme. ama 3 buyuklerin kotu yonetildigini gormemek icin kör olmak gerek

17 Ağustos 2010 10:39
Nazmi Hasdemir dedi ki...

sapına kadar katılıyorum yazdıklarına, ben yazmayı bıraktım bu mustafa sarp yuzunden. 40 yıuldır ılk defa sezon açılıs maçını seyretmedım. maçın sonucunu ertesı gun ogrendım. kalede aykutun, gerıde servetın, ortada mustafa sarpın oynadığı takımın taraftarı değilim. her maç yenilsin istiyorum.

17 Ağustos 2010 17:45
Spinoza Gian dedi ki...

Nazmi abi, yazilarini ozlettin. Cidden su kabus gibi zaman diliminde her pazartesi senin sorumlulara tokat gibi gelen yazilarini okumak rahatlatici bir unsur olurdu. Galatasarayliliktan uzaklasmamiz mumkun degil, nerede olursak olalim icimizde yer etmis bir sevda, ama hayalkirikligini anlayabiliyorum elbette..

Ozkan'cim, Robinho da geliyormus, Mansimov'dan mi geliyor bu paralar nereden geliyor?

17 Ağustos 2010 18:03
Nazmi Hasdemir dedi ki...

ben soyleyeceklerımı soyledım 3 yıl boyunca. seyretmedığim takımın macının nesını yazayım. aslında ac bır mustafa sarp yazısı oku. butun maçlar aynı. kalede aykut, gerıde servet, ortada mustafa sarp ın oynadığı takım, 3.lükten daha iyi bir netice alsın eşşoleşşek gıbı anırırım. artık ne mac seyredıyorum, ne mac yazısı okuyorum. biri önerdıde oyle okudum yazını. ilgilenmıyorum. butun yazacaklarımın ozetı yazdığım son yazımdır. başkaca bır şey eklemek ısterım ama galatasaraya zarar verir daha otesi.

17 Ağustos 2010 19:21