İstanbul B.B. 1 Beşiktaş 1

İstanbul Belediye son yıllarda olduğu gibi bu seneye de büyüklerden puan alarak başladı.

Maçın kırılma anı, Fink'in bulduğu golden hemen sonra İbrahim Akın'ın alamet-i farikası tadında attığı gol oldu. O gol gecikseydi, muhtemelen Belediye'nin direnci bu kadar yüksek olmayacaktı.

Beşiktaş, hücum hattında kağıt üzerinde çok önemli isimlere sahip olsa da, hepsinin çok formsuz olduğu bir dönemde lige giriyor. Ne Bobo, ne Holosko, ne Nobre, ne de Nihat, kendilerini bildiğimiz hallerinde değiller. İş böyle olunca, maçın sonlarındaki doldur-boşalt karambolleri hariç pek tehlike yaratamadılar. Bir hafta içinde bir 10 numara alacaklarını düşünüyorum. Defanstaki Ferrari'nin ise henüz Zapotocny'den üstün hiçbir yanını göremedim.

Mustafa Denizli'yi çok yorgun, yıpranmış görüyorum. Sezonun yükünü sanki kaldıramayacak gibi. Beşiktaş'ın bu sene Şampiyonlar Ligi yüküyle de, şampiyonluk yarışını sonuna kadar sürdürebileceğini düşünmüyorum..

Belediye ise, Taner Gülleri'yi çok aradı. Geçen sene Fenerbahçe'ye attığı golle parlayan İskender çok savruk bir oyuncu ve zaten savruk olan bir İbrahim Akın'ın üzerine takım ikincisini kaldırmıyor forvet hattında.

Maçın oyuncusu her iki takım adına da bana göre İstanbul Belediye'nin sol beki Gökhan Sözen'di. Maç boyunca hiç yerini kaybetmedi, çok kritik müdahalelerle atakları başlamadan bitirdi.

Son söz de, bir kez daha Beşiktaş ve Fenerbahçe taraftarlarına. Galatasaray bu stadı tarihinin en kötü senelerinden birinde, yarıştan tam kopana kadar her maç 30-40 binler seviyesinde doldurdu; lakin hep boş bırakmakla suçlandı. Lakin henüz bu stadyumda oynanan herhangi bir Beşiktaş, Fenerbahçe maçında stadın bu rakamlara ulaşabildiğini görmedim. Bunu da not düşelim.
Devamı