Guy Ritchie'nin Sherlock Holmes'u


Guy Ritchie'nin filmlerini genel olarak severim; arada Revolver gibi bana göre insanların beğenmek zorunda hissettiği, ancak birinin Kral Çıplak diyerek, gayet kötü bir filmdi demesiyle belki de kötü bir film olduğu ortaya çıkarılabilecek ürünler ortaya çıkarsa da.. Birbirine çok benzer olsa da; Lock, Stock and Two Smoking Barrels ile Snatch filmleri favorilerimdir.

Bu nedenle, Sir Arthur Conan Doyle'un hepimizin bildiği Sherlock Holmes karakterini sinemaya yansıttığını duyduğumda mutlaka izlemeliyim diye düşündüm. Film belki kötü olabilirdi; ama yine de Guy Ritchie'nin yorumuyla eğleneceğimden emindim.

Bu ruh haliyle gittiğim filmden çıktığımda hiç yanılmadığımı gördüm. Sherlock Holmes'ü canlandıran büyük oyuncu Robert Downey Jr. o kadar iyi oynamış ki, bundan sonra Sherlock Holmes hikayesi okursam, kafamda canlanacak kişi O'dur. Yine Dr. Watson'ı canlandıran Jude Law da döktürmüş. Bu iki aktörün oyunculuğuna, Sherlock Holmes'ün ana hikayesinden çok da sapmadan, Guy Ritchie yorumu eklenince seyrine doyulmaz bir film ortaya çıkmış. Örneğin, Robert Downey Jr.'ın dövüş sahnelerini izlerseniz, hiç bilmediğiniz halde bu film Guy Ritchie'nin elinden çıkmış diyebilirsiniz; ki örneğin o dövüş sahneleri benim Sherlock Holmes'ü hiç içinde düşünmediğim sahnelerdi.

Film, Watson'la Sherlock Holmes'ün tanışıklıklarının Watson evlenmeden önceki dönemine denk geliyor. Lord Blackwood'un büyü yoluyla Londra üzerinde hakimiyet kurma çabası ve Holmes ile Watson'ın O'na karşı duruşu filmin ana konusu. Hemen belirteyim, kötü adam Lord Blackwood'u da Mark Strong oynuyor. Mark Strong kim derseniz; Body of Lies filminde bana göre en başarılı oyuncu olarak Ürdün Gizli servisi'nin başı Hani Salaam'ı oynayan İngiliz aktör derim; o zaman bu tarz filmleri sürüklemesi gereken kötü adam karakterinin de ne kadar iyi canlandırıldığını anlayabilirsiniz.

Senaryosu gayet eğlendirici, akıcı olan; oyuncu tercihleri son derece yerinde olan bu filmin belki de tek yanlış tercihi bana göre Rachel McAdams olmuş. Küçük bir kız çocuğuna benzeyen McAdams'ın oyunculuğu bana itici geliyor.

O kadar kusur kadı kızında da olur diyelim ve 15 Ocak'ta Türkiye'de de vizyona girecek bu filme çok beklentiniz olmaksızın eğlenceli vakit geçirmek istiyorsanız gidin diye bitirelim..
Devamı