41. golünle, 41 kere maaşallah Milan Baroš

Galatasaray'ın kötü geçen iki sezonunda, bir güneş gibi parlayan bir isim var: Milan Baroš..

Belki bu iki sezon şampiyonlukla taçlansa, Baroš'un bu performansı Galatasaray tarihinde farklı bir şekilde anlamlandırılacaktı. Ancak, yine de, iki sezondur, oynadığı her dakika formasının hakkını veren, Trabzon'da golünü atıp çıkarken tepki gösterenlere armasını öpecek kadar takımını sahiplenen, saha içinde sürekli isteyen, saha dışında ise başkalarının aksine, hiçbir şey istemeyen, en ufak bir oluşumun, huzursuzluğun içinde yer almayan Milan Baroš, bugün attığı golle, Galatasaray'da iki sezonda 41. resmi golüne ulaştı.

2008 -2009 yılı istatistikleri:

TipMaçİlk 11DakikaAttığıYediğiAttığı
Penaltı
Kurtar.
Penaltı
Sarı
Kart
Kırmızı
Kart
Avrupa Kupaları99716502/20/030
Turkcell Süper Lig312822752004/50/0110
Tüm Sezon434032372606/80/0150
Ziraat Türkiye Kupası33246100/10/010

2009 - 2010 yılı istatistikleri:

TipMaçİlk 11DakikaAttığıYediğiAttığı
Penaltı
Kurtar.
Penaltı
Sarı
Kart
Kırmızı
Kart
Avrupa Kupaları65454501/10/010
Turkcell Süper Lig15118581000/00/050
Tüm Sezon211613121501/10/060

Sanırım herkesin hemfikir olacağı üzere, eğer Emre B. tarafından sakatlanmış olmasa, bugün en az 6-7 puan daha fazla kazanmış durumda olabilirdi Galatasaray. Kim bilir, belki de Atletico Madrid'i de forvetsizlikten geçememek gibi bir durumla karşı karşıya kalmazdık.

Sürekli pres yapan, rakip savunma oyuncularını meşgul eden, şut çeken, adam geçebilen, kafa toplarına çıkabilen, asist yapabilen, pozisyon sezgisi kuvvetli ve sezon ortalaması 15 gol olan Baroš'un sanırım tek eksiği neredeyse bir rekor sayılabilecek olan 64 maçta gördüğü 21 sarı kart. Örneğin uzun bir aradan sonra oynadığı Fenerbahçe maçında sarı kart görmese, Sivasspor maçında muhtemelen oynayabilecek ve o maçın skoru da Galatasaray'ın lehinde bitebilecekti..

Baroš'un bu performansıyla, gelecek seneler için de acilen sözleşmesi uzatılması gereken isim olduğu muhakkak. Lakin, şimdiye dek verdiği mesajlar itibariyle, Baroš'un henüz yüzde yüz kalma yönünde kararının olduğunu düşünmüyorum. Zira bu tarz soruları, hep, bunu zaman gösterecek şeklinde geçiştirdi. Umarım, yönetim bulduğu bu cevheri, üçe beşe bakıp kaptırma yanlışına düşmez ve benim Galatasaray forvetinde çıplak gözle izlediğim en etkili bir kaç oyuncudan biri olan Milan Baroš'u daha senelerce Galatasaray taraftarına izletir..şampiyonlukla taçlanacak senelerde de..

Not: İstatistikler www.onbirim.com sitesinden alınmıştır.
Devamı

Marquez adı gündeme gelince korkanların başı elbette Erhan Telli olacaktı

Biliyorsunuz son günlerde Barcelona'nın Meksikalı defans oyuncusu Rafael Marquez'in adı Galatasaray'la anılıyor. Son yıllarda, defansını ve defansif orta sahasını güçlendirmek yerine, hep ileriye yönelik yıldız oyuncular alan ve oluşturduğu dengesiz takımlar yüzünden iki senedir başarısızlıklarla boğuşan Galatasaray için, defansa oturan Neill ile birlikte, tam bir nokta transfer olması olası Marquez'in.. Dünya üzerinde aktif oyuncular içerisinde, defanstan topu oyuna en iyi sokabilen sayılı oyunculardan olan Marquez ile birlikte, Galatasaray'ın oluşturabileceği Ali Turan - Neill - Marquez - Hakan Balta dörtlüsünün, kağıt üzerinde, tüm zamanların en iyi defans bloklarından birini oluşturabileceğini düşünmek dahi, Galatasaraylı taraftarlar açısından heyecan verici..

İşte hal böyleyken, elbette güzide medyamızda bu transferin yapılmasını önleyecek haberlerin çıkmasını beklememek saflık olurdu. Hele ki bu tarz haberlerin önderliğini Erhan Telli'nin yapmamasını beklemek!

Marquez'in olası transferinden rahatsız olan Telli, hemen camiaya ve yönetime, bu transferin yapılması konusunda tereddüt yaşatmak isteyen bir haber çıkarmış bugün masa başından. Habere göre, Marquez önceden anlaşılsaymışmışmışmış, bedava alınabilecekken, şimdi Galatasaray bonservis ödemek zorundaymışmışmışmış, zira Marquez Barcelona ile sözleşme uzatmış.

Amaç, transferler konusunda yaptıklarıyla çokça eleştirilen Galatasaray Yönetimini, ileride muhalefet bunu aleyhimize kullanır diye çekindirip, bu transferden vazgeçirmek.

Şeytansın Erhan Telli. Ama mimlisin ve yemiyoruz!

Umarım Marquez'i bu şark kurnazlarına rağmen, Galatasaray defansında izleyebiliriz gelecek sene..
Devamı