Gaziantepspor 2 Galatasaray 3


Çok önemli bir galibiyetle lige başladı Galatasaray. Lige zor deplasmanlarla başlamanın hep avantaj olduğunu düşünmüşümdür. Zira, o zor diye adlandırdığımız takımlar, henüz ilk haftada performanslarının yüksek noktasında olmazlar. Nitekim bugün 3 puanla kapadığımız Antep deplasmanında büyük takımlar çok puan bırakacaktır ileride, bunu not düşelim.
--------------------------------------------o----------------------------------------------------
Şu aşamada takım adına gözüken en büyük eksi noktalar, aslında herkesce bilinen noktalar. Sağ bekte yıllardır vücuttan atılamayan bir virüs gibi zararlı Sabri ve ön libero pozisyonunda en fazla yedek olabilecek Mustafa Sarp ile orta saha ve defans çok kırılgan gözüküyor. Yine de havanın sıcaklığı, Antep'in ileri hattının her Süper Lig takımında olmayacağı düşünceleriyle bu maç için affedelim bu eksiklikleri.
--------------------------------------------o----------------------------------------------------
Defansta Gökhan Zan stoper ile birlikte çok fazla orta sahaya kadar çıkıyor. Tıpkı adam markajının yapıldığı eski günlerdeki gibi. Bu durumda da sağ bekte zaten çoğunlukla yerini kaybetmiş olan Sabri de düşünülünce, takımın sağ kanadından pozisyon verme olasılığı artıyor.
--------------------------------------------o----------------------------------------------------
Arda 10 numarayı benimsemiş gibi; Elano geldiğinde yine sol kanada geçmesi O'nu nasıl etkileyecek merak ediyorum. Keita'nın sağ kanattaki yeri garanti gibi. Bu durumda sol kanat için Arda-Kewell-Aydın'lı üçlü bir yarış olacak ve muhtemelen diğer ikisi sezon boyu yedek olarak katkı verecekler. Sezona tutuk başlayan Baroş ve Nonda arasındaki rekabet ise hiç beklenmeyen ölçüde takıma yarayacak.
--------------------------------------------o----------------------------------------------------
Duran toplarda şu ana kadar tüm resmi maçlarda gol attık. Bu ortayı yapanın değişmesinden değil, ciddi anlamda çalışılmasından kaynaklanıyor. Duran toplarda dikkat edin, her oyuncunun gideceği yer belli, Kewell öne gelip, sonra arkaya kaçıyor, bir başkası arkadan gelip ortaya depar atıyor. Geçtiğimiz yıllarda, duran toplarda statik dururdu Galatasaraylı oyuncular. Topun geldiği noktaya doğru toplu koşarlardı, kim vurursa artık. Oysa bu sene herşey belli; herkesin koşacağı yer belli. Orta iyi gelirse, gol olmaması için hiç bir sebep yok.
--------------------------------------------o----------------------------------------------------
Frank Rijkaard ile ne kadar gurur duyuyorum anlatamam. Böyle bir adamın takımın başında olması, benim için rüya gibi. Hem mütevazi kişiliği, hem de heyecanını hiç yitirmemiş haliyle, Rijkaard bulunmaz hint kumaşı. Takımı tek tek soyunma odasının önünde karşıladığı an hiç yalan söylemeyeyim, gözlerim yaşardı. Ekip ruhunu şimdiden yaratmış durumda bu büyük hoca. Yardımcısı Neeskens'i de unutmayalım tabii.. Sene başından beri söylediğim gibi, isterse bu sene 10. olalım, şu ikiliyi onlarca yıl Galatasaray'ın başında görsem, daha ne isterim..
--------------------------------------------o----------------------------------------------------
Son olarak, Türk futbolunun sülüklerine gelelim.. 20 küsür senedir binlerce maç izledim; bugüne dek Bünyamin denen hakemin Arda'ya yaptığı hareketi yapan bir hakem görmedim. Futbolcunun çıkarken zaman geçirdiğini düşünüyorsan, saatini durdurur, süreyi eklersin. Ya da baktın abartıyor, sarı kartını gösterirsin. Oyuncu çıkmak üzere koşmaya başlamışken, önüne geçip, fiziksel müdahale ile, hayır kale arkasından çık, demek de nesidir? Sen kimsin? Bu hareketinle tepki vermeye mecbur bıraktığın oyuncunun bir de kart görmesini sağlıyorsun. Sen kimsin be adam? Art niyetli Federasyonun, MHK'nin, iş bilmez hakemleri. Bu kadar belli etmeyin renginizi..
--------------------------------------------o----------------------------------------------------
3 puan Cimbom'uma hayırlı olsun. Güzel başladı, güzel bitsin.


Devamı