10. Yılında, 17 Mayıs 2000'i anlatan yazım, yeniden..

Biliyorum biraz Hıncal Uluç gibi olacak ama..

UEFA Kupasını kazanmamızın 10. yılında, geçen sene o günle ilgili olarak Kopenhag'da yaşadıklarımı anlattığım yazımı tekrar yayınlamak istedim.

İsteyenler buradan ulaşabilir..

Tekrar kutlu olsun bu büyük başarı..
Devamı

İlahi Adalet: Yeşil Bursa'nın, İznik'in Erenlerinin Ruhu Şad olsun..

Sanırım Fenerbahçeliler hariç, herkes bunu söylemiştir maç sonrasında: İlahi Adalet.

Hala kendileri hariç herkesin, bu takımdan ve camiadan neden nefret ettiğini anlayamayanlar, bunu adeta kendileri çok büyükmüş, diğer herkes ezikmiş de, ondan kaynaklanıyormuş gibi düşünenler, bu sezonu bir kez daha incelemeliler.. Hoş, 2006'da fayda etmemişti bu, yine eder mi bilmem..

Sadece Christian Baroni'nin Ankaragücü maçında attığı golden sonra yaptığı sevinç ve tüm rakipler şimdi ağlasınlar diye yaptım o sevinci açıklaması dahi, bu nefretin kaynağını göstermek adına bire bir..Ezeli rakibini rakip sahada şans bir golle yenerken, poposuyla top kurtarıp sportmenlikten uzaklaşanlar acaba bu nefretin kaynağını anlayabilirler mi? Penaltı noktasını eşenler, her maç rakiplerini döven, hakemlerin üzerinde tahakküm kuranlar, bu nefretinin kaynağını anlayabilirler mi? En favori tezahüratı: Şampiyon Fener, en büyük Fener, alkışlayın ulan .bneler olan bir camia, sürekli sevincini yaşarken rakibi ezmeye, aşağılamaya yönelen bir camia, tüm Türkiye'nin kendilerinden neden nefret ettiğini anlayabilir mi?

Sanmıyorum..

4 sene içinde, ikinci kez bu büyük travmayı yaşamaları, tesadüf mü? Onu da sanmıyorum.

Bu vesileyle Bursaspor'u ve Ertuğrul Sağlam'ı kutluyorum. Tarihe tanıklık ettirdiler bizi. Trabzon'un şampiyonluklarını görmemiş biri olarak, ilk kez İstanbul dışı şampiyonluğa tanık oluyorum.

Bu durumda olan bir diğer kısım da görsel Medya. Tüm gece izlediğim televizyonlarda matem havası var. Öyle ya da böyle, Türkiye'de bir takım şampiyon oldu beyler. Türkiye'nin bir şehrinin takımı. Bu ne yastır? Getirin bir dansöz çıkarsanıza stüdyonuza; hani genelde Daum'la filan oynatırdınız..?

Bir tebrikler de 14 Mayıs 2006'da Denizlispor'dayken golü atıp Fener'i şampiyonluktan eden isim olan, bugün de yine Bursaspor kadrosunda olan Mustafa Keçeli'ye.. Seni de hiç unutmayacağım..

Tabii bugünden unutulmayan sahnelere imza atan; hani başarı geldiği için centilmen gözüküyor dediğimiz ve bunu bugün 2 dakika önce şampiyonluğa sevinirken, 2 dakika sonra stadı yakabilecek kadar değişken ruh halleriyle kanıtlayan, stadyumun ortasında timsah yürüyüşü yapan Fenerbahçelileri de unutmak mümkün değil..

Can Dündar'ı unutmak mümkün değil..

Galatasaraylı oldukları bilinmesine rağmen, klasik Galatasaraylı centilmenliğiyle maça giden sayın TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ve sayın Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u unutmak mümkün değil.. Bir Fenerbahçeli devlet erkanından Galatasaray'ın şampiyonluk maçına gitmesini beklemezsiniz. Onlar daha fanatik olurlar. Bizimkilerse her zaman centilmen göstermeye çalışırlar kendilerini. Açıkçası orda olmalarına kızmıştım maçın başında, ama maç sonu uğurlu geldiklerini düşündüm; o manada onlara da çok teşekkür ederim..

ve Christoph Daum.. Leverkusen'de 1, Fenerbahçe'de 2 kez son hafta şampiyonluğu kaçırdı.. İnanılmaz bir istatistik..

Görünen o ki, Fenerbahçe'de yer yerinden oynayacak. Olay bir süre anonsçu suçlanarak kapatılamayacak kadar büyük..Daum'un Türkiye macerası açılmamak üzere kapanmıştır.. Keza Güiza'nın da.. Muhtemelen Aziz Yıldırım illallah demişse, Ali Koç - Mehmet Ali Aydınlar arasında başkanlık yarışına hazır olalım..

Umarım bu rezil sezonda, Fenerbahçe'yi şampiyon yapmak için her şeyi yapıp emeline ulaşamayan Galatasaray camiası, hatalarından ders alır ve seneye 18>17 tshirtlerini Aslantepe'de giydirir bizlere..

Tekrar tebrikler Bursaspor.. Bu sezonu unut Galatasaraylı..
Devamı

Türk futbolunun gerçek güneşi: Şenol Güneş


5 Mayıs 1996'da şampiyonluğu kaybederken de, sezonun en muhteşem futbolunu oynatan, sonrasında Türkiye'yi Dünya Üçüncüsü yaptığında, hazır kadroya kuruldu diye aşağılanan, her zaman konuşma aksanı nedeniyle hor görülen, ama o aksanında söylediği cümlelerin derinliği adeta görmüş geçirmiş bir futbol filozofu edasında olan, bugüne kadar hiçbir kimseye terbiyesizlik yapmamış, centilmenlik abidesi olan, yönettiği tüm takımlara hücum futbolunu kolaylıkla aşılayan, Trabzonspor'a devre arasında gelip, 14 senelik intikamını soğuk bir şekilde yiyen Şenol Güneş'e..

Selam olsun..
Devamı