Galatasaray'da öğrenilmiş dersler var mı?

Resmi transfer sezonunun ilk günü Galatasaray camiası medyanın deyimiyle şok bir transfer haberiyle sarsıldı. Bu şok gelişme sonrası, Galatasaray'ın henüz resmen ilk gününde de olsa, şu ana kadar güttüğü transfer politikasını basına yansıyanlar itibariyle değerlendirmek gerekir.

Yeni bir sezona başlarken ve transfer politikanızı belirlerken, öncelikle geçmiş sezon veya sezonların değerlendirmesini yapar, nelerin başarı veya başarısızlığınızı körüklediğini belirler ve bu çıkardığınız derslerle yeni stratejinize yön verirsiniz. Bu manada, son iki sezonu 5.lik ve 3.lükle tamamlamış Galatasaray'ın çıkarması gereken belli başlı dersler neler olabilirdi?

1. Son iki senede görüldü ki, Galatasaray'ın kanayan yeri kırılgan orta sahasıdır. Defansif anlamda yeteri kadar güçlü ve agresif olamayan orta sahası aynı zamanda oyunun ofansif yönüne de katkı verememektedir. Bu anlamda Galatasaray'a güçlü, kuvvetli, oyunun her iki yönünü oynayabilecek vasat üstü en az iki orta saha oyuncusu gerekmektedir.

Şu ana kadar olan transfer haberlerinin gösterdiği, Galatasaray bu bölgesini yenileme inisiyatifini almış gözüküyor.


Öncelikle belirli bir bedel karşılığında son iki sene yokları oynayan Mehmet Topal elden çıkarıldı. Yerine Altay'ın 19 yaşındaki, bu sene Bank Asya'nın en iyi genç oyuncusu seçilme titriyle gelen Musa Çağıran alındı. Tutar, tutmaz; ancak gönderilen Topal'ın yerine bir iki sene içinde yeni bir yıldız çıkarma stratejisi kağıt üzerinde doğrudur.

Yabancı ön libero alınmasına yönelik temaslar kuruldu. Şu ana dek en çok ismi geçen isim Vincenzo Grella'nın bu bölge için yeterliliği tartışılır. Ama agresif defansif orta saha karakteriyle, bu manada ders alındığı ortadadır. (Grella'nın kendisine yönelik görüşüm, ikinci maddedeki öğrenilmiş ders analizinde olacak.)

Benim görüşüm, Galatasaray'ın vasat üstü iki yabancıyla bu bölgesini takviye etmesi gerektiği ve Mehmet Topal'dan sonra Mustafa Sarp'ın da takımdan uzaklaştırılmasında fayda olduğudur. Mustafa Sarp gibi isimler, bir takımın toplam aklını geriye çekerler. Gözle görülen bir hata yapmadıklarında dahi, bir takımın kalitesini doğrudan etkilerler. O manada iki yabancı ön liberonun yanında, yedeklerde Musa Çağıran, Barış Özbek ve kendisini son kontrat senesinde Galatasaray'da bırakacak bir performans sergilemek zorunda olan Ayhan Akman bu bölge için ideal tertip olmalıdır. Ancak Galatasaray yönetimi ve teknik kadrosu, bir yabancı transferini yeterli görüyor gibi. Bu da sene boyunca, ya Elano kalırsa, yine kendisinin alışmadığı daha geride bir pozisyonda konumlanmaya devam edeceğini, ya da orta sahada ilk 11 alternatiflerinin Mustafa Sarp veya Barış Özbek olacağını gösteriyor ki, neresinden bakılsa faciadır.


2. Galatasaray yine son iki senede sürekli sakatlıklardan çekti. Kariyerinde sakatlık olmayıp da Galatasaray'da sakatlanan oyunculara bir nebze şanssızlık diyelim; lakin Galatasaray genel itibariyle kariyerinde ciddi sakatlıklarla boğuşmuş futbolcuları bünyesine katmayı tercih etti. Burdan hareketle, öğrenilmiş dersin, özellikle son iki senesini sürekli oynayarak geçirmiş oyunculara yönlenmek gerektiği olduğu açıktır. Peki Galatasaray ne yaptı? Şu ana dek gözüken itibariyle peşinden koşulan Grella, son iki senesini sakatlıklarla boğuşarak geçirmiş bir isim. Yani dünya üzerinde, tam da Galatasaray'ın hiç dokunmaması gereken bir oyuncu örneği. Bu manada bu konuda hiçbir ders alınmamış gözüküyor.


3. Galatasaray'ın son iki senedeki bir diğer sıkıntısı ise forvet rotasyonundaydı. Genellikle en az 4 forvete sahip olan, kimliğinde hep iyi forvet oyuncularını bünyesinde barındırmak olan bir takım, geçen sene en kritik maçlarında Arda Turan'ı forvet oynatmak durumunda dahi kaldı. Bu manada gerekli ders alındı mı diye sorarsak, şu ana dek görülen itibariyle, öncelikle Mehmet Batdal alındı. 24 yaşındaki senelerdir ismini duyduğumuz bu oyuncu, yedek forvet olarak Hasan Kabze katkısı yapsa dahi yerinde bir transferdir. Galatasaray'ın bununla da yetinmeyeceği ve bir forveti daha kadrosuna katacağı yönünde haberler okuyoruz; ki bu da son derece doğru bir hamle olur.


4. Galatasaray'ın sol ve sağ bekinde sezon içerisinde rotasyon problemleri yaşadığı da ortadaydı. Bana göre aslında Galatasaray'ın ilk tercih bek oyuncuları olan Hakan Balta ve Sabri Sarıoğlu da kafamdaki Galatasaray'ın ilk 11 bekleri değiller. Ancak yukarıdaki mevkiilerden önce buraya üst düzey isimler alamayacak durumda olan Galatasaray'ın bu bölgelerde sadece rotasyonunu genişletmesi dahi doğru bir hamledir. Bu maksatla, fiyat/performans oranı çok yüksek olan Caner Erkin gönderilmiş ve sol beke şu anda Milli takım kadrosunda olan 24 yaşındaki Çağlar Birinci alınmıştır. Çağlar'ın takımda tutması halinde bir diğer katkısı da sert şutlarıyla duran toplarda olabilir. Sağ beke ise dolaylı bir katkı yapılarak, hem stoper hem de sağ bek oynayabilen Ali Turan alındı. Ali Turan'ın Turkcell Super Lig'in en iyi defans oyuncularından biri olduğunu düşünen ben, kendisini değil rotasyon elemanı, ilk 11 oyuncusu olarak görüyorum. Bu manada da Galatasaray'ın dersine çalıştığı söylenebilir.


5. Defansın ortası bir başka problemli alan olarak Galatasaray'ın karşısında 2 sene boyunca yer aldı. Bu bölgeye yönelik olarak derslerin çıkarıldığı da, ilgili bölgeye Neill'ın yanına top tekniği yüksek bir stoper arayışında olunmasından anlaşılıyor. İsmi geçen Marquez bu bölge için bir rüyadır. Hatta çoğu maçta orta sahada ön liberoda da kullanılıp o bölgeye de neşter olabilir. Ayrıca yukarıda bahsettiğim üzere Ali Turan da bu bölge için mükemmel bir alternatif olarak kadroya katılmıştır.


6. Galatasaray'ın Leo Franco ile devam edemeyeceği bir başka çıkarılan ders olmalıydı. Henüz bu bölgeye bir yabancı kaleci ismi geçmiyor; ancak performansını yeterli görmediğim Aykut ve geleceğinden umutlu olmama rağmen yeterli çabayı gösterip göstermediği konusunda şüphelerim olan Ufuk'la devam edilse bile durumun son iki seneden kötü olmayacağını şimdiden öngörebiliyorum. Bu manada burda bir tercih yapılıyor ve bana göre de çok üst düzey bir yabancı kaleci bulunamayacağı sürece bu iki isimle devam edilmesi doğrudur. En nihayetinde bu kadro Aykut/Orkun ikilisiyle 20'ye yakın maçı clean sheetle bitirip şampiyon da olmuştur.

7. Galatasaray'ın bir başka çıkarması gereken ders, elinde kanatta oynayabilecek onlarca oyuncu varken ve henüz diğer elzem bölgelerindeki sorunları halletmemişken, o bölgelere transfer yapmaması gerektiğiydi. Ancak her nedense, yine transfer listesinde ilk sırayı bir kanat oyuncusu Stoch aldı. Dos Santos ve Kewell'ın gidecek olmasından ötürü bir nebze bu sefer anlayışla karşılayabilirdik bu durumu; ancak solda Arda ve sağda Keita'ya alternatif olarak bir de Serdar Özkan eklenmişken, hala ilk tercihe bu kadar pahalı bir oyuncuyu oturtmak ayranım yok içmeye, kürkle giderim bilmem ne yapmaya durumudur. Bu manada Fenerbahçe'nin Stoch'u alması Galatasaray'ın diğer elzem bölgelerine daha ciddiyetle yaklaşmasını beraberinde getirecekse, oldukça hayırlıdır.


8. Galatasaray'ın bir başka görmesi gereken konu; artık "orda olmadı ama, burda ya tutarsa.." düşüncesiyle hareket ederek kariyerlerinde son senelerini düşüş içinde geçiren isimlere bir şans daha verip ulufe dağıtan klüp olmaktan vazgeçmesiydi. Lakin Serdar Özkan transferiyle yine bu kumarlardan biri oynandı. Söyleyecek bir şey yok; umarım bu sefer en azından bir Ayhan Akman hikayesi yazılabilir.

Genel hatlarıyla bakıldığında Galatasaray'ın yüzde yüz olmasa da doğru tespitler yaparak transfer sezonuna girdiği ve şimdiden 5 Türk oyuncuyu kadrosuna katarak değişim yönünde önemli bir adımı attığı görülmekte. Kağıt üzerinde doğru olan stratejileri doğru tercih isimlerle taçlandırmak bundan sonrasının en önemli görevi olacak yönetim adına. Bu manada bugün kaybedilen Stoch, yanlış strateji -doğru isim birleşimine örnekken, Grella doğru strateji - yanlış isim olarak değerlendirilebilir.

Umarım Eylül ayına geldiğimizde Galatasaray'da nice doğru strateji - doğru isimler görürüz..
Devamı