Digiturk'e Öneriler


Rekor fiyatla sonuçlanan son futbol yayın hakları ihalesinden sonra, Digiturk'un stratejisinin ne olacağına dair ilk ipuçlarını, bugün Haberturk gazetesindeki röportajında Genel Müdür Ertan Özertem vermiş. Buna göre, Digiturk ilk etapta, şu anda 850 bin seviyesinde olan Lig Tv abone sayısını arttırmaya çalışacak stratejiler uygulayacak. Bu manada yakın zamanda, fiyatların çok uçuk artmayacağı, hatta agresif kampanyalarla, abone sayısının arttırılmaya çalışılacağını söyleyebiliriz.

Öte yandan, Özertem'in satır aralarında söylediği, bir de dolaylı strateji var ki, bu da ligin negatif yanlarını törpüleyerek, satın aldıkları ürünün değerini arttırmaya çalışmak. İlk bakışta doğru gibi gözüken bu hamleye yönelik, Özertem'in nasıl yapacaklarını ifade ettikleri bölüm, bende biraz soru işaretleri yarattı açıkçası. Özertem, artık Turkcell Super Ligin sahibi gibi davranacaklarını, daha çok topa gireceklerini, hiçbir şekilde kötü görüntülerin ekrana gelmesine izin vermeyeceklerini söylüyor. Eğer söyledikleri bunlardan ibaretse, kısa zamanda şampiyonlukları belirleyen, şampiyonluktan büyükler kopmasın diye dalavereler çeviren "şirket" olarak daha sesli bir şekilde anılmaları yakındır. Ayrıca, lige değer katılması, Musa Çözen'in keyfe keder bir şekilde kimi küfürlerde sesi kısmasıyla da elde edilemez.

Tam 10 yıllık bir Digiturk üyesi olarak bu noktada benim yeni bir beyaz sayfa açacak olan kuruluşa, futbol yayınları konusunda bir kaç tane önerim var.

1. Yüzü eskimiş, kimse tarafından sevilmeyen, gerginlik yaratmaktan öte faydası olmayan, hakemlerin yıllardır dengesini bozan ve artık inandırıcılığını kaybetmiş Erman Toroğlu'ndan kurtulmak.

2. Maç yayınlarını çok iyi yaptığı şekilde bir efsane uyandırılan, oysa tribünlerdeki kızları ya da yakın arkadaşlarını göstermeyi marifet sayan, hala maçlarda ofsayt kameralarını doğru yere koyduramayan, çizgiye bir kamera koyamayan, kimi maçlarda yapılan bir hatayı maç boyunca 4-5 kez gösterirken, bir başka takıma yönelik benzer hatanın bir tekrarını bile yapmamaktan çekinmeyen Musa Çözen'den kurtulup, bu işi daha Batı çizgilerinde yapabilecek bir başka yönetmene yönelmek.

3. Ligin yurtdışına pazarlanabilmesi için, naklen yayınlanan maçlar dışındaki maçların en az 4-5 kamera ile çekimini sağlayarak, hala 2010 yılında Anadolu'daki bir maçta atılan golleri yer - kale arkası kamerasından izletme utancından kurtulmak.

4. Hasbelkader muhabir olmasa, Laleli'de dericilik yapabilecek olan, kültürü, birikimi, soru sorma kabiliyeti olmayan, ahbap-çavuş ilişkileri ile hala yerinde duran, 1980lere ait muhabir tipi Bahri Havadır ve benzerlerinden kurtularak, hem izleyiciyi maç sonrasında gerçekten maça yönelik sorularla bilgilendirmenin önünü açabilecek, hem de "performansının yüzde kaçındasın" kalıplarının dışına çıkabilerek, ülkemize gelen yabancı hocalara bu adam bana ne soruyor yahu dedirtmeyecek genç muhabirlere iş sağlamak.

5. Maç içinde, maçtan daha çok şey alınmasını sağlamak adına istatistikleri güçlendirmek. Örneğin, on yıllarca Serie A'da yapıldığı gibi, bir futbolcu gol attığında, altında bir şeritte, Turkcell Super Lig'de tüm zamanlarda yaptığı maç 175, attığı gol 37 veya bu sene oynadığı maç 8 attığı gol 1 gibi, çeşitli bilgilendirici istatistikler verebilmek. Bu manada Futbol Federasyonunun bilgi bankasından yararlanabilirler.
Devamı