5 Ağustos 2010 Perşembe

ve Ridvan ve Aykut..

Senelerdir cesitli platformlarda, Ridvan Dilmen’in aslinda ne kadar kotu bir yorumcu oldugunu, ne kadar art niyetli yorumlar yaptigini, bulundugu konumun verdigi gucle, sinsi yorumlar yaparak kamuoyunu yonlendirmeye calistigini anlatmaya calisip dururum.

Ilk baslarda Ridvan’in tarafsiz oldugu yalanina inanmis Galatasaraylilar dahi cogunluktaydi. Neyse ki, en azindan Galatasaraylilar arasinda kendisine itibar edenin pek kalmamis olmasi benim acimdan sevindiricidir.

Hala kalmissa da, dun aksam Fenerbahce’nin Young Boys maglubiyeti sonrasi yaptigi programi bir yerlerden bulup izlemelerini tavsiye ediyorum. Turk Spor televizyonculugu acisindan yuzkarasi bir programa imza atti Ridvan Dilmen. Arkadasi Aykut Kocaman’i korumak icin atmadigi takla kalmadi. Bir nevi benim su yazida ongormus oldugumu da gerceklemis oldu. Fenerbahce’nin uzun yillardir sergiledigi en rezil sezon acilisi performansini acaba Daum, Rijkaard veya herhangi bir baska yabanci hoca gerceklemis olsaydi, Ridvan dun kamuoyuna ne gibi mesajlar verirdi tahmin edebilirsiniz. Ancak burasi Turkiye ve burda ahbap-cavus iliskileri her zaman yururluktedir.

Ridvan Dilmen’in butun bu arka cikmalarina ragmen, Aykut Kocaman’in Fenerbahce’de cok kalici olamayacagi simdiden belli oluyor. Aykut’un kisiligi, daha onceki yazimda degindigim, bilincaltindaki surekli kendisini one cikarma gudusu, buyuk takim hocaligini kiviramaz.

Saha kenarindaki surekli sikintili, bir seylerden memnun olmayan, asik suratli ifadesiyle, buyuk bir camiaya umut veremez. Hic kimseden ornek almadiysa, Mustafa Denizli’nin yapmacik da olsa, en zor zamanlarinda cevreye gulucuk sacmasindan ornek alsin.

Her basin demecinde, oyuncularini isim vererek kamuoyuna sikayet ederek, buyuk takim yonetemez. Hic kimseden ornek almadiysa, Mourinho’ya baksin; oyuncularinin uzerindeki baskiyi medyayi kendisine yonelterek nasil aliyor diye. Aykut ise tam tersini yapiyor; surekli verdigi mesajlarla futbolcularini hem medyaya hem de taraftarina hedef gosteriyor. Bunu yapan bir hocanin basarili oldugunu daha tarihler yazmadi.

Bakin ben O’nu da keserim, bunu da keserim, burdaki tek otorite benim gosterisi yapip, gelir gelmez Alex’le ters duserek, buyuk takim hocasi olunmaz. Hic kimseden ornek almiyorsa, Lincoln’le takisip, sezon sonunda hem kendisinin hem de futbolcusunun takimdan ayrilmasina sebebiyet veren Bulent Korkmaz’a baksin; sene sonunda hem kendisinin hem de Alex’in Fenerbahce’de olmayacagini simdiden gorsun.

Ben her konuda icimdekini soylerim, ben oyle boyle durustum ki, akliniz almaz mealinde medya iliskileri yuruterek buyuk takim hocasi olunmaz. Guiza’yi satamazsak, yararlanmak zorunda kalacagiz O’ndan cumlesini icinden gecirebilirsin, ama milyonlara deklare edemezsin. Hic kimseden ornek almiyorsa, selefi Daum’a baksin, politik aciklama nasil yapilir gorsun.

Velhasil-i kelam, Aykut’un sezonu bitirmesi benim acimdan sasirtici olur.

Ridvan’in bu tarafli yorumculugunun bedelini odeyip issiz kalmasi ise sasirticiyi gectim, surpriz olur.

1 yorum:

Oz dedi ki...

100 % hemfikirim....

Ama fenerbahçeyi ve medyasını bizi ne kadar kızdırsalar da böyle oldukları için sevmiyormuyuz onları...

bir fenerbahçe mağlubiyetinden sonra rıdvanı dinlemenin zevki nede var bu hayatta :)

6 Ağustos 2010 12:45