Mustafa Sarp'la ilgili ikinci yazım ve transfer komedisi


İlki 12 Mayıs 2009'da.. İlgilenenler, http://gianinsesi.blogspot.com/2009/05/mustafa-sarp.html adresinden okuyabilirler..

Henüz Sarp'ın transferinin gerçekleşmesinden önce yazdığım bu yazıda, Mustafa Sarp'ın benliğinde Galatasaray'ın vizyonuna yönelik göndermelerde bulunmuştum. Bugün geldiğimiz noktada, üzülerek görüyorum ki, Galatasaray hızla Fenerbahçe'nin meşhur olduğu alanlarda ilerleyen, yani vizyonunu yitiren bir noktaya ulaşmıştır.

Nedir Fenerbahçe'nin yıllarca transfer anlamında ün kazandığı başarısız iki çizgi?

1. Mevkiiye göre adam değil, isme göre adam almak ve buna bağlı olarak dengesiz kadrolar oluşturmak.
2. Anadolu'da yıllarca oynadıktan sonra, parlayan oyuncuları çok fazla irdelemeden transfer etmek.

Bugün Galatasaray, bu iki adımla, onca transfere rağmen dengesiz ve yetersiz bir kadroya sahip olmuştur. Birinci maddeye yönelik, artık herkes konuşuyor zaten, özellikle bir sakatlıkla forvetsiz kalabilecek kadar kötü planlamanın nasıl yapılabileceği ayyuka çıkmışken.. Benim asıl değinmek istediğim, ikinci maddedir.

Galatasaray futbolculuğu ayrı bir haslettir. Herkes taşıyamaz o formayı. Herkese giydirmeye başlarsanız, o formanın tarihi değeri kalır sadece. Anlık değeri kalmaz. Mustafa Sarp'a Galatasaray orta sahasını teslim ederseniz, Ankaragücü'lü Hürriyet benim eksiğim ne der. Hatta şu an 38 yaşında Bucaspor'da oynayan eski Ankaragücülü Yılmaz, daha ileri gider, o formayı istiyorum! der.

Mustafa Sarp'ın ileri çıkışlarıyla bir iki gol atmasından, taraftara yönelik verdiği Galatasaraylı imajından gözü boyananlara sesleniyorum: Ya bu göz boyamasından bir an önce sıyrılın, ya da bir an önce futbol bilginizi gözden geçirin. Mustafa Sarp Bank Asya seviyesinde bir oyuncudur. Objektif gözle izleyenler, bu adamın çok iyi yaptığı söylenen koşmak işini dahi aslında doğru düzgün yapamadığını kolaylıkla söyleyebilirler. Mehmet Topal gibi bir başka KRAL ÇIPLAK diyerek, BU FUTBOLCU OLDUKÇA SIRADAN, HATTA KÖTÜ diye bağırılması gereken bir ismin yanında, akıllı bir futbolcu olması itibariyle, damardan girerek, kah rakip başkanlara çatarak, kah formasını öperek, kah ne kadar Galatasaraylı olduğunu haykırarak taraftar nezdinde kredi kazanmıştır.

Zaten en büyük problemlerden biri de bu değil midir? Galatasaray son 10 senedir, hep en Galatasaraylı olduğunu iddia eden oyuncularından çekmiştir..Ancak taraftarı akıllanmamakta ısrar etmektedir..

Oldukça dağınık olarak devam eden bu yazıya artık bir son vermek gerek. Lakin bugün sabah 9'da işe gidip, gece 1'de çıkmış biri olarak, yatağa girmeden önce Mustafa Sarp'a yönelik içimi dökmek isteyecek kadar enerji bulabilmem, bu konuda ne kadar sinirli olduğumu anlatmaya yetecektir herhalde..O manada beni mazur görünüz.
Devamı