23 Mayıs 2009 Cumartesi

Galatasaray Yarı Finalde: Beşiktaş 102 Galatasaray 115

Enteresan bir maç oldu. İki takımın bu seneki istikrarsızlıklarının zirve yaptığı ve adeta sezonlarını özetleyen bir oyundu bugün oynanan.. 

Beşiktaş, bir önceki maçtaki 42 sayı farklı kazandığı maçın yansıması olarak daha fazla seyirciyi toplayabilmişti Akatlar'a ve maça da iyi başladılar.. İlk yarının sonuna doğru yakaladıkları 38-26'lık avantajı eritip, devreyi 43-39 kapamaları belki de maçı kaybetmelerindeki anahtar oldu.. derdim, ama demiyorum, çünkü maçın ikinci yarısında ve uzatmalarında o kadar çok hatalar ve karşılıklı seriler yakaladı ki iki takım da; hangisinin anahtar olduğunu karar veremiyorum. 

Üçüncü çeyrekte çok iyi oynayan Hüseyin - Tolliver ikilisi ile Galatasaray maça daha sıkı sarıldı. Dördüncü çeyrekteki rezil Atkins performansı olmasa, son 30 saniyeye 5 sayı önde giren takımın maçı uzatmaya götürmesine gerek bile kalmayacaktı. Ben 5 sayı fark yakalamış bir takımın, 2 saniye içinde bomboş üçlük yedirmesi rahatlığını anlayamıyorum. Tamam, yine yersin abuk subuk bir üçlük; ama 30 saniye kaldı ve sen 5 sayı fark yakaladın diye maç bitti havasına bu derece profesyonel oyuncuların girmemesi lazım.. Çünkü 2 saniye sonra üçlük yersen, o 5 sayılık farkın hiç bir anlamı kalmıyor..

Dördüncü çeyrekte çok kötü oynayan Atkins, uzatmalardaki performansı ile ise maçı koparan adam oldu.. Uzatmalara kadar 5/7 üçlük isabetiyle oynayan Tolliver, Milojevic'in 3. çeyrekte 5 faul alıp çıkmasından sonra iki uzatma da dahil olmak üzere maçın sonuna kadar aslanlar gibi mücadele eden Hüseyin Beşok ve Beşiktaş seyircisiyle girdiği diyalogla daha da hırslanıp kritik sayılar bulan Graves maçı getiren isimler oldular..

Galatasaray 3-1 ile seriyi kazandı belki, ama bu istikrarsız performansı ile Efes Pilsen'den bir galibiyet alsa dahi başarıdır. O manada sezonu kapatan Beşiktaşlılar üzülmesin; kısa zamanda biz de aralarına katılacağız.

0 yorum: