3 Mayıs 2010 Pazartesi

Fenerbahçe Ankara'da asla kaybetmez

Çok şaşkın bir biçimde bir kaç haftadır, Fenerbahçe'nin Ankaragücü karşısında puan kaybedeceğini sanan saf insanları izliyorum, dinliyorum. Bursaspor Teknik Direktörü ciddi ciddi Fener'in bu maçta puan kaybı yapacağını düşünüyor örneğin.. Öylesine bir hava yaratıldı ki, sanki Ankaragücü bildiğiniz Barcelona.. Taraftarlarının Bursa sevgisi ise Fener'i yenmeleri için futbolcular üzerinde ekstra motivasyon oluşturacak.

Kim takar 06-16 kardeşliğini oysa ki o diyarlarda.. Aksine, asıl motivasyon, yaratılan bu havanın etkisiyle, maçı inanılmaz şekilde önemseyen, Devler Ligi finali oynayacakmışcasına bu maça hazırlanan Fenerbahçe camiası üzerinde oluşmuştur. Hal böyleyken, bu maçı rakibinden çok daha fazla isteyen iki takımdan, daha çok isteyeni bir de diğerine göre aşırı kaliteliyse, bu maçtan puan kaybı yapma ihtimali oldukça düşüktür..

Kimse bu maçı 14 Mayıs 2006 Denizlispor maçıyla da karşılaştırmasın. Orda genel kamuoyu beklentisi, şu andaki beklentinin aksine Fenerbahçe'nin Denizli'de asla puan kaybetmeyeceği yönündeydi. Üstüne üstlük Denizlispor, kendi canı için oynuyordu, herhangi bir "kardeşi" için değil.. Şu anda ise, suni bir kardeşlik temelinde, bu maçtan puan kaybı bekleyen bir Bursaspor var. Yine aksine, bu maçın zor geçeceğini kafasına kazımış bir Fenerbahçe.

Bu anlamda, bu maçta sürpriz olmayacaktır. Galatasaray'ı yendiğinde şampiyon oldu dediğimiz Fenerbahçe, tüm unsurlarıyla şampiyonluğa hazırdır. Bunun en güzel örneği de, haftalardır dile getirdiğimiz yönetim becerilerine, taraftarlarının eklediği, Ankaragücü maçı öncesinde oy tehditi yaparak Melih Gökçek'i can evinden vurmalarıdır. Artık Ankaragücü tarafında da, bu maçı gerçekten Ankaragücü'nün kazanmasını istemeyen bir Onursal Başkan var..

Bu manada, legal-illegal tüm dış unsurlar, yönetim, taraftar ve son haftalardaki futbolcu bütünleşmesiyle, şampiyonluk için gerekli herşeyi yapan tek takım Fenerbahçe'dir bu sene ve muhtemelen de olacaktır..

Ankara 19 Mayıs'ta genelde Alex gol atar; bu maç da muhtemelen öyle olacaktır..

1 yorum:

Burak dedi ki...

Hocam yazılarını takip ediyorum, tam da düşündüklerimi yazıya döküyorsun. Bu sene şampiyonluğu en çok isteyen Fenerbahçe. Bunun için gerekli herşeyi yapan da Fenerbahçe. Galatasaray taraftarının taraftarlığı hafta sonundan hafta sonuna, maçlar bitip de hafta başlayınca işine gücüne dalıyor. Oysa Fenerbahçe taraftarı her zaman tetikte oluyor. Saha dışında kurumları, futbolu yöneten kişileri, yorumcuları ve medyayı etkileyecek her türlü eylem ve organizasyonu yapıyorlar. Futbolun saha dışında nasıl oynanacağını tıpkı başkanları gibi çok iyi biliyorlar. O yüzden bu ülkede bire bir şampiyonluk mücadelesi vermesi en zor takım Fenerbahçe'dir. Çünkü bu durumda sadece futbol takımıyla değil onun taraftarı ve medyasıyla da ayrıca mücadele etmen gerekiyor. Ali Şen zamanından bu yana Beşiktaş ile Trabzonspor, Fenerbahçe ile kafa kafaya giriştikleri hiçbir yarıştan galip çıkamamışlar. Mesela Beşiktaş yatsın kalksın 100.yılında Galatasaray ile yarıştığına dua etsin. Şayet rakibi Fenerbahçe olsaydı 100.yıl şampiyonluğu işi biraz yaştı. Ne demek istedimi umarım anlatabilmişimdir.

4 Mayıs 2010 02:41