6 Aralık 2009 Pazar

Fenerbahçe'nin hakkı gerçekten yendi mi?


Dün akşam bir Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım klasiği izledik. Kötü gitmeye başladıklarında, klasik gündem değiştirme çabaları ve camialarından kendilerine yönelecek tepkileri bir paratoner misali savuşturacak üniteler oluşturmak adına Federasyon ve hakemlere giydiren bir Aziz Yıldırım portresi..

Dokunsanız ağlayacak şekilde yapılan sert konuşmanın nasıl bir ceza getireceği soru işareti. Hatırlatalım; tüm zamanların en Fenerbahçe güdümlü ve en çapsız Federasyonu olan Mahmut Özgener Federasyonu Adnan Polat benzer açıklamalar yaptığında ceza vermeyi geçtim, anında basın açıklamasıyla cevap vermişti Galatasaray Spor Klübüne.. Bu manada verilecek cezanın takipçisiyiz.

Öte yandan, önce Beşiktaş maçında verilmeyen penaltı, sonrasında Kasımpaşa maçında 2-1 mağlupken yedikleri 3. goldeki ofsayt ve Eskişehir maçında penaltı olduğu iddia edilen duran toplarda ceza sahası içinde yaşanan pozisyonlardan sonra bu kadar ağır açıklamalar yapan Aziz Yıldırım'ın klübü Fenerbahçe'nin sahiden hakkı yenmiş midir ligin geride kalan zamanında? Gelin hep birlikte inceleyelim ve kötü oynarken dahi 8'de 8 yaptırılıp şampiyonluk yarışının içinde tutulan Fenerbahçe'nin hakemlerle kazandığı puanlara göz atalım.

2. Hafta:

Fenerbahçe - Sivasspor: Maç 70. dakikaya kadar 0-0 gidiyor. Fenerbahçe aradığı golü bir türlü bulamıyor. Sivasspor'un da Fenerbahçe'nin yüklendiği dakikalarda etkili kontrataklar bulduğu dakikalar. Ancak o da ne? Emre'nin pasında net ofsayt pozisyonda yer alan Colin Kazım vuruyor, top kaleciden dönüyor, tekrar tamamlıyor ve Fenerbahçe 1-0 öne geçiyor. Bu kritik dakikada öne geçen Fenerbahçe, sonrasında dağılan Sivas karşısında önce Emre'nin direk kornerden golü, sonra da 91. dakikada Santos'un golüyle farka gidiyor. O dakikada golü bulup maçı koparmalarını sağlayan ise hakem Mustafa Kamil Abitoğlu oluyor..

3. Hafta:

Diyarbakırspor - Fenerbahçe: Maçta Diyarbakırspor 20. dakikada Tazemeta'nın golüyle 1-0 öne geçiyor. Fenerbahçe miskinler ordusu gibi, Diyarbakırspor ise maçı domine ediyor. O dakikalarda yine Tazemeta kaleci ile karşı karşıya yüzde yüz pozisyonda kalırken, yardımcı hakemin hatalı ofsayt bayrağı ile pozisyon kesiliyor. Diyarbakırspor büyük ihtimalle 2-0 öne geçecekken, Fenerbahçe dönen topta Gökhan Gönül ile beraberliği buluyor..Sonrasında ikinci yarı Diyarbakırspor seyircisi sahaya herşeyi atıyor, evsahibi takım oyuncularının dengesi bozuluyor ve maç Fenerbahçe'nin 3-1 üstünlüğü ile sona eriyor..Maçın hakemi Suat Arslanboğa.


4. Hafta:

Fenerbahçe-Manisaspor: Belki de şampiyonluğa etki edecek maçlardan biri. Manisaspor Kadıköy'de beklentilerin üzerinde bir top oynuyor. Önce maç 0-0 iken, Fenerbahçeli Bekir'in Manisalı Ergin'i düşürdüğü net penaltı verilmiyor. 79. dakikada Fenerbahçe Güiza ile 1-0 öne geçiyor. Üstüne Manisa hemen golü buluyor, ancak net gol ofsayt gerekçesiyle sayılmıyor. Sonrasında Manisa 86. dakikada Ergin ile yine beraberliği yakalıyor. Maçın mutlak hakimi Manisaspor, hakemin ofsayttaki Semih'i görmediği pozisyonda 90+4. dakikada Semih'in ayağından gol yiyor ve maçı kaybediyor. Bir penaltısının, bir golünün verilmediği maçı, ofsayt bir golle kaybediyor yani. Maçın hakemi Tolga Özkalfa.

5. Hafta:

Bursaspor-Fenerbahçe: Son 3 haftada hakemlerle kazanan Fenerbahçe, zorlu Bursaspor deplasmanında. Hakemlerin yardımlarından cüret bulan Fenerbahçe futbolcuları, her pozisyonda hakemin tepesinde. Agresif futbollarını, hakeme aşırı itirazlarda da gösteriyorlar. Gökhan Gönül, Alex, Mehmet Topuz, Colin Kazım ve Lugano'dan en az biri kırmızı kart görmeliyken, herhangi bir cezai yaptırımla karşılaşmıyorlar. Alex'in hakeme arkadan omuz atması, Lugano'nun hakem sarı kart gösterdikten sonra alkışı pas geçiliyor. Colin Kazım'ın Volkan Şen'e attığı tekme ise sarı kartla geçiştiriliyor. Maç sonu hakem yorumlarında Fenerbahçeli futbolcuların nerdeyse yarısının kırmızı kart görebileceğinden dem vuruluyor.. Fenerbahçe'nin golünün başlangıcında ise yine ofsayt var. Alex, ofsayttaki Güiza'yi görüyor, bu futbolcunun şutu defanstan dönüp yine kendisinde kalıyor, O'nun pasında Alex topu köşeye bırakıp Fenerbahçe'yi 1-0 öne geçiriyor. Maçın hakemi: Deniz Çoban.

6. Hafta:

Fenerbahçe-İBB: Twente yenilgisiyle karışan Fenerbahçe, İBB önünde Wederson'un frikik golüyle ıkına sıkına galip geliyor. İBB'nin iki tane yüzde yüzlük gol pozisyonu hatalı ofsayt bayraklarıyla kesiliyor. Maçın hakemi: Hüseyin Göçek.

7. Hafta:

Antalyaspor-Fenerbahçe: Zorlu deplasmanda durum 1-1 iken, yan hakem Antalyaspor'un 3'e 1 pozisyonda yüzde yüzlük gol pozisyonunu hatalı bayrakla kesiyor. Sonrasında 90. dakikada komedi görüntülere girecek golle Semih durumu 2-1 yapıyor ve Fenerbahçe bir kez daha hakem yardımıyla sıçrıyor. Hakem: Yunus Yıldırım

10. Hafta:

Fenerbahçe-Galatasaray: 12. dakikada Alex'in golünde, Wederson orta yapıyor, Roberto Carlos 1 metre ofsayt pozisyonundayken aktif olarak bacaklarını açıp topun Alex'e gitmesini sağlıyor ve bu ofsayt golle 1-0 öne geçiyor Fenerbahçe. Sonrasında, 53. dakikada Alex ceza sahası içinde Leo Franco'nun elleri yerde sabitken ayağını takarak kendini yere atıyor ve bu yalan penaltıyla 2-0 öne geçiliyor. Maçın hakemi: Bünyamin Gezer.

Buraya kadar gördüğünüz gibi hakemlerle taşınmış bir Fenerbahçe var. Sonrasında Fenerbahçelilere göre şemsiyenin terse döndüğü kararlara bakalım şimdi de..

11. Hafta:

Kayserispor-Fenerbahçe: Maçı 1-1 beraberliğe getiren Kayserispor penaltısı, bana göre de ağır bir karar. Ancak, o pozisyonda Carlos'un Cangele'yi çekişi çok bariz. Pozisyonu ağır olarak gösteren Cangele'nin kendini yere atmak yerine, durması. Dolayısıyla bu pozisyonda aslında hakeme neden bu penaltıyı verdin diye sorulamaz.

13. Hafta:

Beşiktaş - Fenerbahçe: Maç 0-0'ken İbrahim Üzülmez'in Gökhan Gönül'e yaptığı hareket net penaltı. Sonuç, BJK 3 Fenerbahçe 0.

14. Hafta:

Fenerbahçe-Kasımpaşaspor: Maç 1-2 iken, Kasımpaşa'nın attığı gol ofsayt. Skor 3-1 Kasımpaşa lehine; ancak maçta goller hariç 9 net pozisyon bulan Kasımpaşa'nın galibiyeti sorgulanmayacak ötede ezici.

15. Hafta:

Eskişehirspor-Fenerbahçe: Maçta Fenerbahçeli oyuncular sürekli duran toplarda kendilerini yere bırakıyorlar ceza sahası içinde. Bu hareketler top oyuna sokulmamışken yaşanıyor. Hepimizin hatırladığı gibi, yıllar önce bir Fenerbahçe-Galatasaray maçında, şimdi ismini hatırlamadığım bir Galatasaraylı oyuncu korner sırasında yere indirildiğinde yorum şu olmuştu: Henüz top oyuna girmemişken yapılan bu hareket penaltı ile cezalandırılamaz. Aynı durum bu maçta yaşanan pozisyonlar için de geçerli. Lugano'nun indirilmesi daha net; ancak Bilica'nınkiler tamamen kendini yere atma. Öte yandan, maç 0-0 iken Bilica'nin Youla'yı indirmesi net penaltı ve kırmızı kart. Yani hakem ortaya hatalı kararlar veriyor..

Evet, gördüğünüz gibi koskoca 15 haftada Fener'in kazandığı onlarca puana rağmen, karşılığında hatalı kararlarla kaybettikleri sınırlı. Hatta o yüzden mi kaybettiler tartışılır; zira biri 3-0 kaybettikleri derbide bir penaltı (ki en fazla bağırabilecekleri pozisyon bu), diğeri ezildikleri ve 3-1 yenildikleri maçta skoru belirleyen gol.

Herkesin bildiği gibi Fenerbahçe camiası mağlubiyetleri sindiremez. Her zaman suçlu üçüncü şahıslardır. Aziz Yıldırım'ın çıkardığı savaş baltalarını da böyle yorumlamak gerekir.

Türk futbol camiası unutkandır. O yüzden böyle bir derlemeyi borç bildim.

1 yorum:

azapaza dedi ki...

derleme yapmışsın, çok uzun olmuş.bir yerden bir yere atlarken gördüm.resim çok dikkatimi çekti.sene ya 2001-ya da 2004 olması lazım.hangi şampiyonluk ayırt edemedim ama fotoğrafta aziz yıldırımı öpen eleman ''şekil hakan'' dır.
parsellerlidir kendisi.
hey gidi günler dedirten bir fotoğraf olmuştur, ve nereden aldığını merak ettim.

1 Mart 2010 01:14