5 Haziran 2009 Cuma

Rijkaard'dan beklentiler

İsmen çok ama çok büyük bir transfer oldu.. Galatasaray'ın belki de Derwall'den sonra en çok ses getiren teknik adam transferi.. Tüm dünyada ajanslarda bir numaralı spor haberi olarak geçirilecek kadar büyük bir transfer.. 

Lakin hepimizin bildiği üzere, isim her zaman başarının garantisi değildir.

Bu Rijkaard için de öyle olacak. 

Hatta muhtemelen ilk senesinde başarısız olacak. 

Ama iş asıl orada başlıyor. Eğer Galatasaray taraftarı, bize umut veren futbol oynatsın bir adam, biz şampiyon olmasak da sabır gösteriririz söylemlerinde samimiyse, işte gün bugündür.. Rijkaard'a sabrederek, yıllar boyu Galatasaray'ın futbol ekolünün yönleneceği bir Total Futbol anlayışına sahip olabiliriz..

Kolay mı olacak?  Pek tabii hayır..

Gelelim şimdi Riijkaard'in artılarına ve eksilerine: 

Yüksek egosu, kendini beğenmişliği, Hollandalılara özgü ne olursa olsun açık ve net herşeyi söyleyebilme karakteri ile bu yapıya alışmamış Türk oyuncuları avucunun içine alması zaman alacak.. Henüz Barcelona dışında başarıyı yakalayamamış olması ve Sparta Rotterdam'a küme düşürmesi başka bir soru işareti.

Öte yandan, kariyerinde kazanılabilecek herşeyi kazanmış olması nedeniyle futbolcuların büyük saygı duyacağı, taraftarın şimdiden bayram havasına girecek kadar arkasında duracağı bir ortama geliyor olması, yardımcılığını büyük futbolcu - büyük yardımcı Neeskens'in yapacak olması bu psikolojik eksilere cevap olabilecek artı özellikler.

Bir diğer faktör de, Hollanda futbol mantalitesinin Türkiye Liginde başarıyı en çabuk getiren mantaliteye, yani büyük takımlar hep ofansif oynamalıdır mantalitesine çok yakın olması. Benim hatırladığım, Türkiye'de büyük takımlara gelen ilk Hollandalı Guus Hiddink idi, ancak daha çaylak zamanlarıydı ve Fenerbahçe'nin Aydınspor'a 6-1 yenildiği sezona imza attı.. Daha sonra üç büyüklerde Hollandalı hoca yer almadı. Belki Benelüks ülkesinden olması babında Gerets bu kategoriye sokulabilir ve de başarılı geçirdiği sezondaki ofansif anlayış hatırlanabilir. 

Bu minvalde Rijkard'a sabredilirse, Galatasaray'ın her zaman oynamaya çalıştığı ofansif, göze hoş gelen futbolu oynamak için hiç bir engel yok.. 

Son olarak bir dip not vereyim: Beşiktaş'ın şampiyonluk kutlama gecesinde Rüştü Reçber, Telegol'e konuk oldu. Orda ismi Fenerbahçe ile geçen Rijkaard'i değerlendirmesini istediler. Lütfen yanlış anlamayın, yıldızımız barışmadı diye söylemiyorum ama bunca yıldır bu kadar çok hocayla çalıştım, gördüğüm en kötü teknik direktördü dedi.. Bunu da hatırlayalım. Galatasaray'da geçireceği süreçte Rüştü mü haklı çıkacak, yoksa o zaman yediği hatalı gollerde katıla katıla gülüp Rüştü ile alay eden Rijkaard mı?

Not: Bana futbolu sevdiren iki takımdan biri olan dönemin Milan'ının orta sahadaki dinamasu Rijkaard benim için Milan'lıdır. O yüzden Milanlı bir resmini koydum.

0 yorum: