31 Mayıs 2009 Pazar

Yerliler Çetesi

Galatasaray'da belki de sezonun başarısızlıkla geçmesinin bir numaralı sebebi bu. 

2008-09 sezonunda şampiyonluğun Türk oyuncuların sorumluluk aldığı son haftalarda gelmesi, bir sonraki sezon için büyük bir tehlike getiriyordu. Ama kimse bunu göremedi. Üstüne bir de her türlü gruplaşmanın lideri olabilecek olsa da, son noktada zekasıyla o gruplaşmaları takımın lehine çevirebilen Hakan Şükür de takımdan ayrılınca, yerliler çetesinin elebaşlığı 21 yaşında "abi çekmek", "biz.. yaparız..ederiz.." raconuyla konuşmaya başlayan Arda Turan'a kaldı. 

Arda kimine göre sezonun en başarılı futbolcusu Galatasaray'da.

Bana göre ise, bu seneki başarısızlığın bir numaralı sorumlularından; eğer yönetim ve teknik yönetim bacaklarını soyutlarsak..

Arda takım içi liderliğe soyunurken, henüz buna hazır olmadığını gösteren her şeyi yaptı sezon boyunca.. Önce Harry Kewell'ın gelmesiyle sol kanatta oynamasının tehlikeye girmesi üzerine abuk sabuk açıklamalar yaptı; hatta bunu Galatasaray dergisinde bence sol kanatta ben oynamalıyım demeye kadar götürdü.. Sonrasında, malum Hertha Berlin maçındaki kaptanlık hadisesi sonrası bu saatten sonra ikinci kaptanlığı kabul etmem şeklindeki açıklamasıyla ve bariz bir şekilde ilk yarıda takımı sürükleyen Lincoln'e cephe almasıyla takım içindeki ayrımcılığı körükledi..

Sonrasında bütün sene çıkardığı olayları, her gece klübünün açılışında baş köşede yer alışlarını vs. saymayacağım. Zira yazının konusu bu değil.. En nihayetinde geldiğimiz noktada, bu genç adam Galatasaray gibi bir klüpte demeç verip, Bülent Korkmaz devam etmeli deme cüretini bile kendinde bulacak noktaya geldi... 

O Bülent Korkmaz da, takımda Türk oyuncular çok karakterli, onlar kadar karakterli yabancı oyuncular da alınırsa başarı gelir deme garabetini bize yaşatırken, aynı zamanda neden asla ama asla iyi bir teknik direktör olamayacağını da gösteriyordu..

Galatasaray'ın gelecek sene başına geçecek teknik adamını, dokusu çok sorunlu bir futbolcu topluluğu bekliyor. O yüzden, o teknik adamın sorunu, 4-4-2 mi 4-3-3 mü vs. olmayacak; aksine daha zor bir şekilde bu bölünmüş, dengesini kaybetmiş genç adamlardan yine bir takım yaratabilmek olacaktır.. Bu nedenle bana göre gelecek sene şampiyon olması en zor takım Galatasaray'dır.. 

Bunları neden mi yazıyorum? Önce Beşiktaşlı Cissé'nin yaptığı şu açıklamayı okuduktan sonra:

Galatasaray ve Fenerbahçe'nin bu sezon neden başarısız olduğu konusuna da değinen Cissé, "Geçen Pazar Milan Baros ve Shabani Nonda'yla da bu konuyu konuştum. Fenerbahçe'de olduğu gibi Cimbom'da da yabancı futbocularla yerliler arasında uyum sağlanamadı. Hattâ Galatasaray'ın stoperi Meira, çok tuhaf koşullarla Zenit St-Petersburg'a kaçtı" dedi.

(Kaynak: Fransa'nın So Foot dergisi (turkspor.net'e göre..))

Ve sonra, şu an Beşiktaş'ın şampiyonluk görüntülerini izlerken, takımda neredeyse tüm ikinci yarıda yedek kalmış Zapotocny'nin sevincini, arkadaşlarıyla kenetlenmesini izlerken..

NBA'deki klişeyle, iyi hücum maç, iyi savunma şampiyonluk getirir derler.. Buna bir de arkadaşlığı eklemek lazım galiba..

0 yorum: