3 Ocak 2010 Pazar

Manchester United 0 Leeds United 1



Çok güzel bir skor bu. FA Cup'ın finalinde iki tane amatör takımın oynamasından hoşlanan romantiklerden değilim; ama en azından iki küme alttaki köklü bir takımın, Manchester United gibi ezeli rakiplerinden birini yendiği ve kupa dışına attığı bir maç, benim gibi futbolseverler için doruk noktasıdır.

Manchester United - Leeds United maçı, futbol kalitesi olarak çok üst düzey olmasa da, bu ruhla izleyince, oldukça güzel sahneler ortaya çıkardı. Maç öncesinde, Alex Ferguson, iki takımın rekabetine yönelik söylediği sözler ve bir nevi futbolcularına bu maçın kolay geçmeyeceği işaretini vermesiyle haklı çıktı.

İngiltere'nin Kuzey'indeki iki futbol şehrinin rekabeti, Leeds United'ın Premier Lig'den düşmesiyle sekteye uğramıştı. İki takımın rekabeti lig ayrımına bakmaksızın oldukça ünlü maçlarla dolu.

1965 yılında FA Cup yarı finalde karşılaşıyorlar. Manchester'ın başında efsanevi, Matt Busby var; Leeds'de ise bir başka efsane: Don Revie. Maç o kadar sert geçiyor ki, 0-0 biten maçın sonunda oyuncular soyunma odasında yumruklaşıyorlar. Tekrar maçı da aynı sert havada geçiyor ve maçı son dakikada efsanevi kaptanı Billy Bremner'ın golüyle 1-0 kazanan Leeds United oluyor. Bu sene vizyona giren, Brian Clough'ın Leeds United'dan kısa sürede kovuluş hikayesini anlatan the Damned United filmini izleyenler, hırçın kaptan Bremner figürünü rahatlıkla hatırlayacaklardır. O Bremner'ın bir heykeli, halen Elland Road stadının dışında bulunuyor. Aşağıdaki resim ise 0-0'lık ilk maçtan sonraki formasının haliyle Denis Raw:



İki takım, 1970 yılında yine yarı finalde eşleşiyorlar. İlk maç 0-0 bitiyor. Tekrar maçı, yine 0-0 bitiyor. Üçüncü maçı, yine aşağıdaki resimdeki Bremner'ın tek golüyle kazanıp, finale çıkan Leeds United oluyor.



Bir sonraki ünlü maç, 1978'de. O dönemin ünlü oyuncularından Gordon McQueen, Leeds'den Manchester United'a geçmiş durumda ve eski stadındaki ilk maçı. McQueen'e Figoya yapılan tepkiler misali bir çok tepkinin gösterildiği bir başka gergin maçı, bu sefer kazanan taraf 3-2'lik skorla Manchester United oluyor. Hem de McQqueen'in kafa golüyle.

1994 yılındaki maç ise, yine bir dönüşe sahne oluyor. Bu sefer dönen, bir Kral. Eric Cantona. 1992 yılındaki Leeds'in şampiyonluğuna büyük katkısı olan Cantona, kalkık yakalı formasıyla yine Elland Road'da. Bir de gol atıyor maçta eski takımına; ancak 2-1 mağlubiyetten kurtulamıyor Manchester United.



İki takım taraftarı birbirinden o kadar nefret ediyor ki, 2000 yılında malum iki Leeds'linin öldüğü olaydan sonra, Old Trafford tribünlerinde "MUFC Istanbul Reds" ve "Galatasaray Reds" pankartları açılıyor. Bunun gerekçesi ise, Manchester United'ın yıllar önceki Münih uçak kazasına yönelik yıllarca Leeds'lilerin yaptığı saygısız tezahüratlar.

Bir başka unutulmaz maç ise 2002 yılından. Manchester United, 4-1 öne geçtiği deplasmandaki maçı, ancak 4-3 kazanabiliyor, lakin ecel terleri dökerek.

2004 yılında Leedsli taraftarları hayal kırıklığına uğratan bir başka transfer oluyor. "Koyu Leedsli" Alan Smith, takım küme düşünce, Manchester United'a geçiyor ve Leeds'liler bir kez daha bir hainden nasiplerini almış oluyorlar.

İşte bu listeye, 2010 yılından bir maç daha katılmış oldu bugünkü skorla. Leeds United, maçın başından sonuna dek hakeden taraftı. Son 3 maçta, 5. golünü atan forvetleri Beckford, biraz şanslı olsa, direkten dönen frikikleri gol olsa, nerdeyse 3 farklı galip ayrılacakları maçtan, 1-0'lık unutulmaz bir skorla döndüler. Bu Alex Ferguson'ın 1986 yılında geldiği Manchester United'da, 3. turda, yani büyük takımların oynamaya başladığı ilk turda, ilk elenişi. Ayrıca Manchester United'ın 1984 yılında 3.Lig ekibi Bournemouth'a elenişinden beri de ilk kez bu kadar alt ligden bir takıma bu turda elenişi.

Alex Ferguson, Old Trafford'da Beşiktaş'a yenildikleri maçtan sonra, yine basına klasik kızgın haliyle, şu demeci vermişti:

"That same journalist will be wanting articles of them when they are stars, what an idiot! He'll be going cap in hand, begging for interviews in a few years, mark my words!"

"..(bu soruyu soran) aynı gazeteci bu isimler yıldız olduklarında onlarla ilgili makaleler yazacak, ne gerizekalı ama! Bir kaç sene içinde, bir elinde şapkası, onlardan röportaj alabilmek için yalvaracak.. Bu sözlerimi de bir yere yazın!"


O günkü Beşiktaş maçı 11'inden tam 6 isim vardı ilk 11'inde Manchester United'ın bugün. Bu isimlerin yer aldığı kadroların Old Trafford gibi, Manchester United'ı yenmenin çok zor olduğu bir stadyumda, aynı sene içinde ikinci mağlubiyetlerini almaları Ferguson'ın yukarıdaki iddiasının geçerliliğini biraz şüphede bırakıyor. Ayrıca bu isimlerden hiçbirinin, henüz bir Giggs, Beckham, Scholes etkisi yaratmadığı aşikar.

Öte yandan, Ronaldo'suzluğu da sorgulamak gerek Ferguson'ın takımı için. Geçen sene Manchester United şampiyon olurken, son 10 sıradaki takımlardan alınabilecek 60 puanın 58'ini almıştı. Bir çoğunda kötü oynarken, Ronaldo'nun olağanüstü golleri veya asistleriyle. Bu sene daha ligin ilk yarısı geride kaldığında, Manchester, kendisinden daha aşağıdaki takımlara geçen senenin tümünde kaybettiği puanın iki katını kaybetmiş durumda. Bir de üstüne Chelsea ve Liverpool'a kaybettiklerini unutmayalım. Dolayısıyla, Cantona sonrası Beckham, Beckham sonrası Ronaldo formülüyle yeni bir Manchester United kuran Ferguson, 24 sene içinde belki de ilk kez, yeni bir Manchester United kuracak projenin temellerini sağlam atamamış durumda gözüküyor. Önümüzdeki Perşembe 68. yaşını kutlayacak Sir; belki de bu sefer emekliliğine iyice yaklaşmış olacak.

Futbolla yaşayan kentlerden biri olan Leeds şehri muhtemelen bu gece uyumayacak. Bulundukları konum, son yıllarda çektikleri düşünülürse, tarihlerinin en önemli gecelerinden birini yaşıyorlar. Yolları açık olsun!

3 yorum:

Unknown dedi ki...

abicim bu denis raw, bildiğin tugay. bu kadar mı benzerlik olur.

3 Ocak 2010 21:56
Spinoza Gian dedi ki...

Yazarken farketmemiştim, hakikaten de öyle :)

3 Ocak 2010 22:40
Mert Kuyumcu dedi ki...

Merhaba GIAN,

Sanırım ismin Cihan? :)

Leeds UTD'nin tabir-i caize 'Geri Dönüşü'nü çok güzel yazmışsın, kalemine sağlık...

Ben şuan Galatasaray'ın yapacağı transferler hakkında senden görüş almak istiyordum.

Sevgiler.

5 Ocak 2010 09:21